Bilmem kaç bahar geçti,
Gelmeyişine yazdığım ilk şiirin mevsiminden.
Bilmem kaç kez döküldüm yapraklarla,
Saçlarını hayal edip seni anlattığım dallardaki gölgeliklerden.
Kaç kez ölüp kaç kez dirildi bir bilsen odamdaki çiçekler,
Mecnun gibi yüreğimdeki güller, sümbüller.
Şu hüzünlü dört duvar bir anlatsa sana,
Seni beklemekle geçen gecelerimden
Sen seni dinlesen şu baş ucumdaki yaprağa dökülmüş göz yaşlarımın renginden.
Her satırla buluşan şu sensiz dizelerimden,
Bir ah işitsen rüzgarın kulaklarına fısıldadığı özlemlerimden…
Çıkıp gelsen mesela,
O ilk şiirde bahsettiğim anlamsız sokaklarda kalan ümitlerimden.
Yürüsen yağmur damlalarının süzüldüğü yokuşa kalan köşelerden.
Tokaların olsa rengarenk saçlarının uçlarında,
Seni anlatırken yapraklara, şiir olan hecelerimden.
Baksan bana, başka sevgilerde gördüğüm gözlerinden,
Uçsuz bucaksız çöllerin, su gibi akan gözelerinden.
Seni tatsam yüzüstü uzanıp kızgın kumlara, gözelerden süzülen sözlerinden.
Son bir şiir daha yazsam, sözlerinde bir şiir daha olacak senden.
Kurtarsam yine kendimi,
Çocukken bile beklediğim senli günlerimden..
Gelmeyişinden, haber göndermeyişinden, sessizliğinden…
Sensizliğe yazılmış her şairin şiirlerinden.
Bulsam ansızın kendimi,
Bu gecenin ardında gizlediğim hüzünlerimden.
Çıkıp gelsen, gelsen, gelsen…
Bu sensiz gecelerin şafağı son kez olsun sökmeden.
Enver Şanlı
Kayıt Tarihi : 12.4.2019 20:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Daha küçük yaşlardan beri beklediğim, saçlarına değmeden bin ah ettiğim kadının beni yokluğu ile sınav ettiği şu günlerimden dökülen günlerimin hikayesi.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!