Boz kırlardan aşıp düştüm yollara
Ceylan gözlerini görmeye gelmişem
Ereğin döşünde derdiğim gülleri
Bu sonbahar sabahı vermeye gelmişem
Cenneti görmek için o gözlerinden
Leyla’yı bulmak için o sözlerinden
Dolunaya dokunmak için o yüzlerinden
Yanağımı yanağına sürmeye gelmişem
Biçare gönül yanar telef olmadan
Yaban elde gözün yolda kalmadan
Hasretlik gönlüne hükümran olmadan
Ben beni sende bulmaya gelmişem
Dayanmıyor bu gama kedere canım
Bir yanım kış bir yanım yanıyor canım
Dedim ki helali hoş olsun o yare canım
Bu sonbaharda vermeye gelmişem
Halimi arz etmeye gelen bir kulum
Boş çevirme dönüşü ölümdür yolum
Hadi gel sarıl boynuma sarı gülüm
Kapının önünde kul, olmaya gelmişem
Hayalinde silinmeden hatıralarım
Yadları sarmadan o, ak kolların
Söylemeden özge ismini şirin dillerin
Ömrün üstüne ömrümü koymaya gelmişem
Geldim mah cemalini edem temaşa
Gülümsesin gözlerim başım ersin arşa
Yanaklarım hasret kalsın tek damla yaşa
Başı dizine koyup ölmeye gelmişem
18/10/2015
Kadri KırmızıtaşKayıt Tarihi : 1.11.2015 17:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!