Yağmurdan damlaya doğru aşkı ıslatmıştık. Gözlerimiz nemliydi. Sevmenin incelik dersindeydik.İncitilmiş anlar vardı.Beklenti dağ dağ büyümüştü.
Kuyruklu yıldızın kuyruğunu kesitiğim kesif zamanların sonundayım.Gelemezdin.
Dünyalına çarpan amaçların vardı.Hayallerinin kürkünü giydirmişti yargılar.
Önyargılar sırılsıklam etmişti aklını.Aklını başından alanla, aklını toparlayan anacıl duvarlar arasındaydın. Araflarında kararsızlık rafları vardı. Raflarında bekleyen beklentinin dimağları vardı.Doyurulmuşluğa bırakılmış birikmişlerin vardı.İnsan, kendine ısrarcı, insan kendine kopyacı, insan kendine düşlemci. Ruhunun işlemcisi doluydu benimle. Hafızanı dolduran sevgimin sıcağından sana geldim.
-Hevesimin fareleri gelip çalıyordu peynirini. Bir aşk mutfağıydın bana.Gizil içsellerimi doyuruyordum seninle.
-Nefes nefesimden nefsim dökülürdü. Bir şeytan dürtmesi vardı.Bilirsin sevgilim, şeytan altı yönden insana gelir.Sol yanına gelemedi ben vardım. Sol yanına ben geldim. Şeytan hep dürttü.
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta