“Bekle derken ey Acı! Sen bekledin mi acıtmayı? Şimdilerde peşinde koştuğun… Sızladı mı için, sabahlara kadar yalvardın mı Allah’a? Peki umudu harman edip de dipsiz bir kuyuya atman da neden? Yetişemiyorum, öyle yüksek ki bu kuyu… Yahut bir halat yollasan da çıksam buradan.
Sen Sevdiğim! Halat aramaya giderken unuttun beni dünya gözlüğüyle, yağmur da yağarsa dolar bu kuyu ve boğulurum diye hiç düşünmez misin? Issızca oturdum, çöktüm dibine kuyunun. Damla damla sesler yankı yapıyor. Böcekler, yılanlar pusuda… Tepede bir de kaplan nöbette; biliyor ki aşağı inip de beni yese o da çıkamayacak bu derinlikten. Salyaları da akıyor başımdan aşağı; ağzı bir karış, dişleri keskin…
Korkularım beni yalnız bırakmıyor, yalnız bırakan sensin Sevdiğim! Neden? Oysa birlikte çıkmamış mıydık bu yolculuğa, sen geriye bakarken bir ara iblis tuzak kurmuş meğer yolumuzda. Seni nefsin çağırırken, dünya boyasıyla. Davet eden sen değil miydin bizlik yolculuğuna?
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta