gelmek ve gitmek arası biryerde geliverdim işte.
göğsümde kömür dolu ağır bir küfe
ve yorgun bedenim.
başımı alıp gitmek istediğim doruksuz tepeler ile
derinliğini kaybetmiş okyanuslar arasında
dümdüz vadilere dönmüş 
kalburüstü yanımla
sığ nehirlerin taşkınlarında hırpalanan 
ben
neresindeyim yaşamın
Bir avuç suda boğulacak sevinçlerimle
kim içimi boğuyor hangi karesindeyim oynayan filmin
uzun upuzun bir rüyadan uyanırcasına
ve yüzümü güneşe vererek acılarımı kavurmak istercesine
ağır ağır ilerliyorum susuz çöllerin ortasında
bırak dertler kendi salına binip gitsin diyorsun
beni bir yelkenliyle birlikte
seviçlere götür
rüzgarla beraber üfle 
yelkenler şişsin patlayıncaya kadar 
Nuh tufanı efsanesine dönen yaşamda
Ağrı dağına kondur 
sessizliği 
ve derin kar vadileriyle
uzat ellerini gökkuşağım ol
üşümemek için 
sımsıkı sar 
kürklerinle beni
kapat gözlerini...
kutsal sular serp 
sonra bırakıver bir yamaçtan 
çığ olup 
taşayım
ormanlara karışıp yaşamı bedenime katmak için
burada herşey gelmek ve gitmek üzerinedir çünkü
gelmek ve gitmek üzerine
gelmek ve gitmek
gelmek
gelme
gel
Kayıt Tarihi : 20.9.2002 12:09:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!