Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Değişik bir çalışma, güzel bir şiir, usta bir kalem, kutlarım.
harika bir siirdi...coskulu ve akici...tebrikler
Sevgili Hülya bacım,
Aslında belki yeniliğe karşı olmamak gerektiğine inanıyorum öncelikle. Ancak, bu tarzda yazılan eserlerdeki mana bütünlüğü ve derinliğinin klasik hece şiirleri yanında ne derece güçlü ve başarılı olacağı hakkında da açıkça bir fikrim yoktur.
Yani asırlardan beri gelen tarzımızın bizleri her zaman şiir adına yeterince mutlu ettiğine inananlardanım. Yoksa yazmış olmak için yazmak benim için asla geçerli değildir.
Yine de denemenin büyük bir cesaret olduğuna inanıyor ve gül yüreğinizi tebrik ediyorum. Ha bu arada, özellikle hece şiirine bu kadar ara vermeyin sevgili bacım. Ben bile çok zamansızlık şikayetinde bulunmama rağmen yine de bir fırsat bulup birşeyler yazıyorum.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.
Selam ve sevgiyle.
ŞİİR YÜREĞİME OTURDU HÜLYA HANIMCIM...EMEĞİNİZİ SEVİLENE DÖKÜLEN TERİNİZİ KUTLARIM
İlginç ve güzel çalışmanızı kutlarım. Şekil, ölçülerden öte ki, bunlara başarmak ayrı bir hüner, içerik ve anlam zenginliğiyle de öne çıkan çalışmanızı kutluyorum.
Yıllar önce, Ankara' da rahmetli hocalarım Ahmet Muhip DRANAS, Arif Nihat ASYA ve Ahmet Tufan ŞENTÜRK'ün evlerine haftada bir kaç gün, fırsat buldukça uğrar, onların muhteşem şiir okyanusundan istifade etmeye çalışırdım.
Şimdi her üçü de Hakk'a yürüdüler, dilerim mekânları cennet olur.
Ahmet Tufan ŞENTÜRK'den duyduklarım aynen şöyledir dostlar :
Ahmet Tufan ŞENTÜRK Anlattı:
'O yıllarda, ben, Ankara hipodromunun girişinde gişe memuru idim. Hipodroma gelenlere bilet kesiyordum. Orhan Veli KANIK'da at yarışı tutkunu idi. Ankara' da birbirimizi tanır ve severdik.
Orhan Veli ve arkadaşları SERBEST ŞİİRİ-GARİP'i çıkardılar ya, ben geleneksel şiirimizi bozdular diye müthiş sinirleniyordum.
Nasıl olsa, Orhan Veli hipodroma gelir, ona sorarım diye kendimi bileyledim sanki.
Önemli bir yarış vardı.Orhan Veli çıkıp gelmez mi? Selamlaştık. Biletini kestim, vermedim kendisine, kapıya yönelip kulübeden çıktım, yapıştım yakasına.
Dedim ki:
-'Asırların şiirini nasıl böyle oyuncak,nasıl böyle uygunsuz ve saçma bir duruma düşürürsün Orhan kardeşim? Yakıştı mı sana? Ayıp ettiniz!' dedim.
Orhan Veli;
-'Bırak şu yakamı sözümü dinle Ahmet. Sözümü dinle hele!' dedi.
-'Söyle bakalım, neden, kardeşim neden? De, söyle haydi!'
Orhan Veli;
-'Bak Ahmet, siz dört bacaklı bir masada yemek yemeye alışmıştınız. Ben sizin önünüze ÜÇGEN bir MASA koydum. Şaşırdınız. Ne yani olamaz mı? Sonra, siz eve kapıdan girip kapıdan çıkmaya alışkındınız, ben, şiirin sınırsızlığını dikkate alarak, eve bacadan veya açık pençereden de girilebileceğini söyledim. Girilemez mi? Niye kızıyorsun Ahmet?'
Deyince, şaşırıp kaldım ve mahçup da oldum.
Unutma evlâd bu sözlerimi.'
**
Evet dostlar bir ÜÇGEN anısı işte bu.
***
Elbette bugüne kadar GÜLCE akımı olarak isimlendirdiğimiz edebi akımın önerdiklerine benzeyen çok sayıda eser veren dostlarımız,şairlerimiz vardır. Bundan sonra da olacaktır.
GÜLCE, sadece ÜÇGEN değil, şu anda başlattığı HECE ŞİİRİNE YENİ NEFES ALANLARI AÇMAK amacı ile Üçgen'den başka, BULUŞMA, ÇAPRAZLAMA, TOKMAK, GÜLCE, AKROSTİK vb daha çok sayıdaki YENİ NAZIM TÜRÜ ÖNERİLERİ ile yoluna devam etmektedir ve önümüzdeki günlerde SERBEST ŞİİRDE, NESİRDE ve ARUZ'da da DENENMEMİŞİ DENEMEYE, yeni tekliflerini getirmeye devam edecektir.
Hece' de Aruz 'da Serbest' te bizim..Şiir tarihimizdeki değerleri ve bugüne kadar kaydedilmiş gelişmeleri inkâr etmeden, onlara karşı da çıkmadan, YENİDEN şiirimizi daha ileri noktalara getirme gayret ve çabasındadır.
Şüphesiz, GÜLCE dışında, GÜLCE' nin önerdiği NAZIM TÜRLERİ dışında, denemeler ve güzel çalışmalar da vardır ve olmalıdır da.
Gülce, köklerini bizim şiirimizin tarihine uzatmış, dünya şiirine de kucak açmış yeni bir edebi akımdır.
Dostlarımızın GÜLCE'yi izleyeceklerine inanıyor; leyhte ve aleyhte, her türlü görüş ve önerilerinden ışık almaya çalışacağımızı GÜLCE ' ye gönül verenler adına buradan, Can kardeşim Hülya EKMEKÇİ'nin sayfasından ifade ediyorum.
GÜLCE dostlarının buluştuğu-buluşacağı antoloji com' da bir grubu da yenikurmuş bullunuyoruz. İlgi duyan dostlarımızı bekler, selam ve saygılar sunarım.
çok güzel bir çalışma olmuş kutlarım...yüreğinize sağlık...SAYGILARIMLA....Fırat Sırtlan
Ne denir ki,,Çok emek verilen bir çalışma olmuş..Gelmeyen' e de güzel bir sitem..Yüreğize,emeğinize sasğlık sayın H.EKMEKÇİ
Sevgili kardeşim Hülya hanım , gönül kaleminden dizelere mana damlamış.Halk edebiyatına örnek gösterilecek bir eser .Allah o kudretli kalemini daim ilhamını bol eylesin her yönüyle anlamlı muhteşem bir eser .tam puan ekleyerek gönülden kutlarım .yüreğiniz dert görmesin gönül haneniz daim şen olsun .Hayırlı Ramazanlar dileğimle kalbi sevgi ve saygılarımı sunarım Rabbimize emanet olun selam ve duam ile .
Geometrik bir şekil olan üçgen ve diğerleri mimari ve resimde çok sık kullanılıyor ve güzel eserler üretiliyor.Siz de şiirinizde üçgen şekliyle çok güzel bir eser vermişsiniz.Ben antolojide ilk kez rastlıyorum size ve Mustafa Ceylan Hoca'mıza teşekkür ediyorum.Şükrü Topallar
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta