“Dertleri zevk edindim bende neşe ne arar
Elem dolu gönlümden gitmiyor hatıralar.”
Yavuz Bülent Bakiler
Saat üç...
Vakit gece...
Ve ben...
Yine baş başayım kendimle.
Gözlerim yorgun...
Gözlerim halsiz...
Ve ben...
Yine yazıyorum, yazıyorum yine.
Merhaba! ...
Sendin değil mi?
Dün gece yine kapımı ısrarla çalan...
Uykularımı kaçıran sendin değil mi?
Niye anlamıyorsun be ayrılık?
Ha...Niye?
İstemiyorum seni.
Nasıl barınırsın istenilmediğin yerde?
Bakma bana öyle.
Kırık bir kalp,
Yaşlı bir göz,
Hüzünlü bir çehre,
Bakma bana öyle.
Ne ben ne de dostlarım
İstemiyoruz artık seni.
Kimini gurbette yakaladın
Kimisini de bomboş bir hücrede
Sahi...
Tatilin yok mu senin.
Biraz kaçamak yapsan olmaz mı?
Fazla değil,
Şöyle bir iki gün daha geç
Olmaz mı?
Hep ben konuştum, biraz da sen konuş
Olur mu?
Of...Of...
Yine mi sen geldin?
Tahammülüm yok artık seni dinlemeye.
Her yerden sen çıkıyorsun.
Yıktığın bedenler hoşuna mı gidiyor?
Al...
İşte buradayım.
Sana muhtaç,
Sana mecbur,
Sana yaşıyorum...
Ne yaparsan yap.
İşte buradayım.
Vuslat özlemi ne acıdır bilir misin?
Nerden bileceksin.
Bilemezsin.
Zaten bilseydin
Bunca insana bunca kederi yaşatmazdın.
Var mısın?
Geçmişe sünger çekmeye.
Sen vazgeç bu davadan.
Gel var mısın?
Her şeyi silip atmaya
Söyle, var mısın?
Eyvah...
Ayrılık göründü
Bu düzensiz, geçici dünyada...
Ne kadar ondan uzak dursam da
Yakamı bırakmıyor bu çile.
Neden bu gün bütün yük
Benim üzerimde.
Gel ayrılık gel,
Güzellikle ayrılalım.
Huzura,
Sevgiye,
Mutluluğa,
Beraberce koşalım.
Belki seni o zaman severim.
Ne dersin?
Sana son bir sözüm var:
“Ayrılığı ayrılık yaşasaydı,
İnan ağlardı.”
Elveda...
Elveda ayrılık.
Kayıt Tarihi : 30.5.2006 21:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!