Getirmediki sevdiğimi bana zaman.Dört duvarın arasında ne kadar küçülürmüş insan,büyük duvarlar nekadar küçükmüş, yüreğim gibi...Ne feryatlar koptu bu odada ne ağıtlar hiç biri çıkmadı dışarıya tıpkı sevgimin sesini duyamadıkları gibi feryadımıda duyuramadı bu oda.Ne kadar sıcakmış ne kadar darmış oda... Sıcaklık cehennem darlık mezar sanki bana...Gözlerimi kapatmaktan korkar oldum görmek istemiyorum seni rüyamda hayal etmiyorum seni gelme artık rüyalarıma her sabah tekrar alışmak zor oluyor yokluğuna.Bir tebessüm etse gönlüm ne kadar güzel olur hayat ama gülemez artık yüzüm ne beklemeye layık biri var nede beklenmek istenen.Bu sefa mı? cefa mı? dedikleri şey nezaman biter ne zaman genişler yüreğim nezaman buzlar çözülürde yangınını söndürür ne zaman? ? ? ne mantık kaldı ne duygu ne de neyse ben sevdamı taşıyamam gülüm taşıyamam....
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta