Gelişin, Aşk Çağını Değiştiren Sevis ...

Şairzal:
-Yüreğinde nemli bulutlara teslim ettiğim hislerim var.Sakın sislerin arasında saklanmasın seni gerçekten sevdiğim.

-Gözlerin gözlerimde kendi bakışının şarkısını okusun. Senfonik bir tadın içinde kalmış içlerim var.İç cebimde yaşanırlığın birikmiş parası var.
-Telaşa sardığın sarılmamış cümlelerin var.Çıkmazların dibinde, çıkılmış bir yürek akışındasın.Dilinle, dilim arasında yaşanacaklara dair sözler yazılıyor.
Nefes nefese kalmış roman gibisin.İçinde kalmışlığın karakterini oynuyor sol yanım.
-Harflerim yıkanıyor güzel duygularının seyrinde.Sonrasını düşünecek çok düş var.Çok şey düşünecek kadar kırılmış düşlüğümüz yok.

-Kifayetsiz sallanan manaların dibinde pişeceğiz aşka.Sen hala bir bebek bu uzaklığın, yalnızlığın. Biraz büyümeliyim senle.

-B’oynu büyük seslenişin içinden sana akacağım.Asla sevgimiz ihracat fazlası duyular gibi olmayacak.Ya da yaşanırlığın ithal ürünleri gibi öykünsü yaşamımız olmayacak.

Şulenar:
Dudaklarımdan d’okunacak sözler sonrasıyım.Benim öncem zaten yoktu.Bebektim, önce demek hala bebekmişim.Şimdi,sonram sen olmuş.Ben öncemi güzel yaşadım, sonramı seninle daha güzel yaşamak için her anı, her akışı, her güzelliği düğümledim sevda yoluna. Yolumda senli cümleler, algılar, sevgiler, hayaller yeşermiş.

-Önyargıların çamuru vardı bu yolculukta. Üzerine sıçramasın diye , diyemediklerimi sıraladım.Sen kadar sana açık bir yerdeyim. Ben kadar bana kader yardesin diye her yerimi yar kıldım uğruna.

-Sözlerinin sözlüsüne çıktım.Hiç yazamadığın cümlenin yüklemini sordular. Dedim ki onun yazdığı tüm cümlelerin yüklemi benim.
-Başkası gibi bahtın tahtasına kalkıp aşkın “a” harfini yazamayacak aciz, ürkek, karışık , isteksiz değilim.Ben onun yüreğine yüklem oldu.
O da benim gönlümün öznesi.Özüme yakın, sevdama sıcak bir özne.

Şairzal:

Bize yatırım yapan gönül borsamızın duygularına güveniyorum. Bu menkul kıymetler duygusunun yükselen trendiyiz.Biz bizi anlıyoruz, başka söze ne hacet…

-Gözlerin yüzlerce ormanın özeti… Bakışlarınla başlar koşmaya ceylanlar, aslanlar, aşklar ve de ben.
Kaldır başını, gör beni.İçine bak gör beni.İçindeyim…İçinin ebrularında, içinin sularında.Sularının sondajında, anları yakan anlardayım…

Gönlünün bakışında, bakışının sırrında şiir olana aşk, aşk kalana bakilik sıcaklığı olan güzellikler cümbüşüyüz.

İçimde Çerkeş fırtınası …Savruluşum çöllerine. Endamında durulanmışım, susamış sana.Bir öpücük kadar yakınım öpülmemiş dudaklarına, zor iştir sen olmak,senle kalmak.Susatırsın.Seraplar görür, suların akar.Suların susar, suskun şehirlerim yanar.Benlik kumaşımı giydiren sevdan yenilenir.Yenilirim sana.Bu da sevda başarısı.İçsel bir öğretmensin.
-Bütün dersleri geçtim, bütün sensizlikleri geçtim, bütün aşamaları aştım, yalnız sana kaldım.
-Bütünlemesi var mı bu sevdanın.Göz göze, söze söze, dize dize en çok da dil dile özel dersiniz var.Özel ders almak istiyorum, istemenin son aynasında.

-Gizil bir zekânın sancısıyım. Dehaları öpen bal mumu anların arınmasındayım. Biraz zaman, birazdan sonra zamanım sana.Biraz sana kalmışlığın son sözleriyim.Biraz, kendimi aşıladığım kendimi bulma ucçsuzuyum. Biraz, kendimi bulmaya yaran kadınsal bir bulmacasın.

Şulanar:

-Kürtçe yazılmış efsanevi Memo ile Zin gibi efsanevi, ürkek, sakıncalı. Türkçeye çevrilirken aşkın yüreksel boyutu bozulmuş,ancak kardeşçe yaşamanın bin yıllık kokusu hala taptaze kalmış.

Bin yıldır aynı şiirin kafiyesi gibi yaşamış,aynı haritanın farklı rengiydik.
İnsanı yücelten ırkı değildir.İnsaniliklerimizdir.Zekamız, duruşumuz,faydacılığımız, niyetlerimiz, iyilerimiz, güzelliklerimizdir. Irksal oyunlarda oyun oynayan çıkarın sülükleri değiliz sevgilim.

-Ucuz kelime oyunlarıyla çıkar oynaşında olan dansçılardan değiliz.Herkes kendisiyle sorumlu.Herkes, kendisiyle şiir.

Şairzal:
-Yakın bir talihin tarihiyiz.Aynı kaderin ay ve yıldızıyız.Şimdi ay yüzünde derlenmiş güzellikler varken, ayrıştırmaya mayın döşemiş algıların zehrinde olamayız.İnsanı farklı kılan, insani yöndeşleridir.
Sosyal zekasıdır, algısı, duruşudur. Kariyer, ilim, sanat, inanç, gibi üst benliğin güzelliklerine komşu olandır temiz olan.
Benim kapımı gönül kapısı.Mayınlı düşlerin varsa kapımda ölürsün.
Eşikteki gerçeğim saftır.Özüm su kadar temiz.Mertliğimin duvarlarında okunur gerçeğim.
Gönül evimin içini kalabalık sanabilirsin.Yanılma, aldanma, önyargının sis bombalarıyla yaryüzünü kapatmış olanlara karşı, beni sevdiğin yürek dilinle karşıla onları.
*Normalin üstünde de olsa karşılaşmamız, kendi doğrusunu, sevdasını çoktan doğurdu.
Şimdi bütün benliğim seni isteyen bir anne gibi.Her şeyini gönül kapımın önünde dizmiş.Çok kalabalık görüneyim sana diye.Çok güçlüyüm sana olan duygularımla.
Şimdi düşlerimi dizmiş yalnızlıktan arındırma zamanı..Şimdi sen zamanı.