Okuduğum bir sözdü derin bir kitabın başlarında; ‘Ve insan kendi tanrısını hak etme gerekliliği nereden gelir?’ Yaşadığımız hayat seçimimiz bile değilken, neyi hak etmemiz gerekir. İnsan neden yaşamın anlamını aramaktan çok anlayamadığı hayatı erteleme fikri ile bir tanrı atar? Bu sistemde eğer ki düzeni, biçemi, yaradılışı kanıtlanabilir kılmayacak ise kimin yazdığına şahitlerinin dahi yaşamadığı bir kitabı sorgulamak neden günah? Tanrı sorgulayan kullarının ona zarar vereceğini düşünüyorsa neden yarattı?
Nitekim sınav olduğuna inanılan bir yaşamın acı sebebi gerçekten bir elma olabilecek kadar basit mi? Altında yatan sebep müthiş bir sapkınlık mı?
İnsanlar yüzyıllarca tanrı yarattı. Peki yüzyıllar içerisinde bizi kim yarattı? İlk peygamber mi haklı? Son olarak adlandırılan mı? Yeni bir peygamber doğmuş olamaz mı? Tanrı bizimle birlikte Büyük bir gelişimde resmediyor hayatı. İnsanları betimlemeleri beni gülünç bir durum algısına sevk ediyor.
İnsanlar için gerçek algılanabilirliği yok eden bir inanç sistemi söz konusu. Bu durum çalışmaya ikna edilmesi gereken makineler yarattı.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta