Gelişim Pek Kişisel Olmayacak (müsterih)

Ferhat Çiğdem
38

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gelişim Pek Kişisel Olmayacak (müsterih)

Bugün çok şeyden soğudum. Cesaretimi kargalara yem olarak ağacın altına usulca bıraktım. Tilkileri hesaba katmayı unuttum.

Sıkıldım, fabl sanatındaki karakterler ile iç içe yaşamaktan. İnsanlara karşı duvar örmeye çalışmaktan. Benliğimi sallanan bir sandalyenin gıcırtısında bıraktım, evden çıkmadan önce.

İnsanlara karşı hayretler içerisinde bakıyorum. Bir bir sayıyorum matruşkaları, iç içe geçmiş yalanların arasından güven ayıklıyorum. Öyle bir şarkı dinlemek istiyorum ki ne geçmiş ne gelecek, beni anın içine yerleştirecek türden olsun. Nedeni belli olan sıkıntılarım yok artık.

Su beni hatırlar mı yakın gelecekte? Doğanın bir döngüsü olabilmeyi başardık mı? Yoksa bir insanın doğa ile bütünleşmesi mümkün ve namağlup olabilir mi? Yeni bir hayat var söylenen, kulaktan kulağa yeri dolmuş cennet bahçelerinin. Bundan İsa ile Muhammed suçlu. Ta ki dünyayı davet etmeden önce benim ve kalanlar için ayırtmalıydı. Bir bir terki diyar olduk sonsuz ırmaklarımızda.

Şeytan ile anlaşma söz konusu, dünyada masaya oturmam mümkün değil. Beni kabul et tanrım. Kaçanların farkında değildim. Ta ki kaybolana dek...

. . .

Şu aralar gözlerinde derin bir gülümseme gördüğüm insanlara ulaşmak çok zor oldu. Savruk bir oyun içerisinde, insanlar kendilerini kabullenilmiş somut gerçekler adı altında işlenen günahlara inandırmış. Benim için hiçte kolay değil, burada nefes almak.

Ruhum ile sohbetler sonucu ne kadar dingin bir hayat içerisindeyim bilemezsin. Bazen bir bir döküyorum içimi, bazen bardaktan boşalırcasına ve unutmadığım bir gerçek hala hayatımda mevcut. ''Kendisi ile vakit geçirmeyi öğrenen insan, diğerlerinin varlığı veya yokluğunu umursamaz.'' Çok tehlikeli bir süreç, her ne kadar mükemmel gözükse de.

Bazen diyorum ki; Bir kovboy kasabasında olsam. Sallanan sandalyemin altından kedi ile fare geçse. Bir çalıyı yuvarlanırken görsem, içeriden hafif country müzik çalsa. Güneş batmaya oynasa ama bizden vazgeçmese. Belimde olan silahı hiç kullanmak zorunda kalmasam. Her ne olursa olsun o gece o sandalyede uyusam. Doğan güneşin ilk sıcaklığında bacaklarımın üstüne örttüğüm ince bir battaniyenin sıcaklığını hissetsem. Uzaklardan bisiklet zili duysam. Sesin bana en yakın noktada önüme bir gazete düşse. Hiç okumadan açıp elimde tutarken önümden geçen insanları seyredursam, bir köpek tam karşıma oturana kadar.

Sonra biraz vicdan yapsam. Herkes kendi telaşında bu canları unutuyor desem kendi kendime. Ayağa kalkmaya yeltensem, biraz dünyam dönse, yerçekimi beni sarssa. Yarım kapımdan içeri girdiğimde içeriye düşen ışık üzmeleri ile büyülensem. Tekrar dışarı çıktığımda tekrar akşam olsa.

Koltuk beni bekliyor olsa da, tekrar hayaller ile sallanmayı düşlesem. Ve yine sabah olsa ta ki benimle birlikte olmayı kabul eden bir kadınla içeri girene dek.

Beraber hayata anlam yüklemeyi bıraksak.

Ferhat Çiğdem
Kayıt Tarihi : 28.2.2023 17:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sakinim aslında, ruhani bir arzuyla. Çok yol kat ettim. Bu kez gelişim kişisel olmayacak. Geri dönmek için fazlaca geciktim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ferhat Çiğdem