Gelirim Annem Şiiri - Hakan Gök

Hakan Gök
82

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Gelirim Annem

Kalbinle kalbim bak karşı karşı
Özlemin şu sinemi çatlattı
Ezanlar okunurken sabaha karşı
Kuşların ötüşünde gelirim annem

Sen sabah namazını kılarken
Rabbin huzurunda elin açarken
Bilinmedik diyarlara dua yollarken
Duan biter bitmez gelirim annem

Bilemem ne zaman bitecek çilen
Yalnız kaldın haber var mı kimseden
Yudumlarken sen çayını demlikten
Dem tutar tutmaz gelirim annem

Soğuktan çatlamış güzel ellerin
Buğulanmış özlemden nemli gözlerin
Her hecede bizi arar sözlerin
Cümlen biter bitmez gelirim annem

Beyhude değildir senin hizmetin
Yapı taşı anadır bu milletin
Bitsin artık son bulsun kederin
Güneş doğar doğmaz gelirim annem

Özlemişim senin sıcak sineni
Dünyadan daha büyük olan kalbini
Ağır ağır çıkarken sen merdiveni
Bekle beni koşarak gelirim annem

Kirpiklerin ok keman kaşların
Ağarmış başındaki saçların
Dökülmeden gözündeki yaşların
Mendille silmeye gelirim annem

Sen inek güdersin kilise yerinde
Akşam edersin orda azık belinde
Bir karartı var karamine de
Ortalık kararmadan gelirim annem

Gölge bastı gızıl gölden geliyor
Ağır ağır adımlarla iniyor
Daş köprüden bir karartı geliyor
İneği sağar sağmaz gelirim annem

Çapar dedemin ağılının içine geldim
Çay koy diye sana bir ıslık çaldım
Islığı duyunca telaşa daldın
Telaşlanma beş dakikaya gelirim annem

Demlemişin çayı yoğur yanında
Bal, kalmak koymuşsun birde tereyağa
Doldursun sen çayları merakta kalma
Bir yudum almadan gelirim annem

O kadar ararım ki senli günleri
Aşığım ben sana ezelden beri
Yaparsan saçta çökelek böreği
Sofraya atar atmaz gelirim annem

Hep derdin bana hırsızlık yapma
Haram mala asla elin uzatma
Evine gelirken sapma sağa sola
Doğruca evime gelirim annem

Buluşalım yine Gümüşoluk’ta
Beraber su içelim çanak pınarda
Seninle her zaman her yolculukta
Uçarak yanına gelirim annem

Bilirim anaların hakkı ödenmez
Onlar ana onlara öf bile denmez
Hasretin içimde yanar da sönmez
İlk fırsatta çıkıp gelirim annem

Bulunsa da aramızda dağlar denizler
Hala çocukluğumdan taşırım izler
Bilirim gözlerin hep bizi bekler
Nasip olursa bir gün gelirim annem

Yüreğinin közüne yasla başımı
Yan yana koysunlar mezar taşımı
Yorgan diye örtsünler beyaz saçını
Namazım kılınmadan gelirim annem

Cennet kokusu var senin kokunda
Al da ısıt beni sıcak koynunda
Yoldaş eyle beni yayla yolunda
Köprüye varır varmaz gelirim annem

Sabah erkenden çıkarsın yola
Gebene kadar vermezsin mola
İkindiye dönüşün başlar yaylaya
Yolda sana yoldaş olurum annem

Uzar gider yollar ömür törpüsü
Yollarda geçiyor insanın ömrü
Dünyada geçeriz sırat köprüsü
Sen yürü arkandan gelirim annem

Yürüyen ayağına tozun olayım
Sen yürü ben arkandan geleyim
Sana kavuşmaktır benim dileğim
Kollarını açar açmaz gelirim annem


Her halime her işime katlandın
Bazen mutlu oldun bazen dertlendin
Yola bakar durur güzel gözlerin
Her daim bizi bekler bilirim annem

Sabahtan kalkmışın inek sağmaya
Yoğurmuşsun hamuru katmışsın maya
Tereyağını sürerken sıcak tandıra
Yemeye yoldaş olurum annem

Hadi gel yapalım saçta böreği
İçine koyalım ham çökeleği
Bağdaş kurdum bekliyorum seni
Sensiz bir lokma alamam annem

Pişirmişsin ocakta bulgur pilavı
Dökmüşsün üstüne tereyağını
Salatayı yanında da ayranı
Bir bilsen ne kadar severim annem

Memmet Çavuşun otluğundan sesleniyorum
Çayı koy ana diye sana çağırıyorum
Mutluluktan her yana bağırıyorum
Dereden atlayıp gelirim annem

Tarlada takımda ömür geçirdik
Her yemek arkasından çayı demlerdik
Hatırlar mısın beraber bahçe bellerdik
Kazmayı vurur vurmaz gelirim annem

Geben yayla arasında mekik dokudun
Ne kadar gitsen de bitmedi yolun
Seni çok özledi şu Hakan oğlun
Hasretin sinemi çatlattı annem








Kalbinle kalbim bak karşı karşı
Özlemin şu sinemi çatlattı
Ezanlar okunurken sabaha karşı
Kuşların ötüşünde gelirim annem

Sen sabah namazını kılarken
Rabbin huzurunda elin açarken
Bilinmedik diyarlara dua yollarken
Duan biter bitmez gelirim annem

Bilemem ne zaman bitecek çilen
Yalnız kaldın haber var mı kimseden
Yudumlarken sen çayını demlikten
Dem tutar tutmaz gelirim annem

Soğuktan çatlamış güzel ellerin
Buğulanmış özlemden nemli gözlerin
Her hecede bizi arar sözlerin
Cümlen biter bitmez gelirim annem

Beyhude değildir senin hizmetin
Yapı taşı anadır bu milletin
Bitsin artık son bulsun kederin
Güneş doğar doğmaz gelirim annem

Özlemişim senin sıcak sineni
Dünyadan daha büyük olan kalbini
Ağır ağır çıkarken sen merdiveni
Bekle beni koşarak gelirim annem

Kirpiklerin ok keman kaşların
Ağarmış başındaki saçların
Dökülmeden gözündeki yaşların
Mendille silmeye gelirim annem

Sen inek güdersin kilise yerinde
Akşam edersin orda azık belinde
Bir karartı var karamine de
Ortalık kararmadan gelirim annem

Gölge bastı gızıl gölden geliyor
Ağır ağır adımlarla iniyor
Daş köprüden bir karartı geliyor
İneği sağar sağmaz gelirim annem

Çapar dedemin ağılının içine geldim
Çay koy diye sana bir ıslık çaldım
Islığı duyunca telaşa daldın
Telaşlanma beş dakikaya gelirim annem

Demlemişin çayı yoğur yanında
Bal, kalmak koymuşsun birde tereyağa
Doldursun sen çayları merakta kalma
Bir yudum almadan gelirim annem

O kadar ararım ki senli günleri
Aşığım ben sana ezelden beri
Yaparsan saçta çökelek böreği
Sofraya atar atmaz gelirim annem

Hep derdin bana hırsızlık yapma
Haram mala asla elin uzatma
Evine gelirken sapma sağa sola
Doğruca evime gelirim annem

Buluşalım yine Gümüşoluk’ta
Beraber su içelim çanak pınarda
Seninle her zaman her yolculukta
Uçarak yanına gelirim annem

Bilirim anaların hakkı ödenmez
Onlar ana onlara öf bile denmez
Hasretin içimde yanar da sönmez
İlk fırsatta çıkıp gelirim annem

Bulunsa da aramızda dağlar denizler
Hala çocukluğumdan taşırım izler
Bilirim gözlerin hep bizi bekler
Nasip olursa bir gün gelirim annem

Yüreğinin közüne yasla başımı
Yan yana koysunlar mezar taşımı
Yorgan diye örtsünler beyaz saçını
Namazım kılınmadan gelirim annem

Cennet kokusu var senin kokunda
Al da ısıt beni sıcak koynunda
Yoldaş eyle beni yayla yolunda
Köprüye varır varmaz gelirim annem

Sabah erkenden çıkarsın yola
Gebene kadar vermezsin mola
İkindiye dönüşün başlar yaylaya
Yolda sana yoldaş olurum annem

Uzar gider yollar ömür törpüsü
Yollarda geçiyor insanın ömrü
Dünyada geçeriz sırat köprüsü
Sen yürü arkandan gelirim annem

Yürüyen ayağına tozun olayım
Sen yürü ben arkandan geleyim
Sana kavuşmaktır benim dileğim
Kollarını açar açmaz gelirim annem


Her halime her işime katlandın
Bazen mutlu oldun bazen dertlendin
Yola bakar durur güzel gözlerin
Her daim bizi bekler bilirim annem

Sabahtan kalkmışın inek sağmaya
Yoğurmuşsun hamuru katmışsın maya
Tereyağını sürerken sıcak tandıra
Yemeye yoldaş olurum annem

Hadi gel yapalım saçta böreği
İçine koyalım ham çökeleği
Bağdaş kurdum bekliyorum seni
Sensiz bir lokma alamam annem

Pişirmişsin ocakta bulgur pilavı
Dökmüşsün üstüne tereyağını
Salatayı yanında da ayranı
Bir bilsen ne kadar severim annem

Memmet Çavuşun otluğundan sesleniyorum
Çayı koy ana diye sana çağırıyorum
Mutluluktan her yana bağırıyorum
Dereden atlayıp gelirim annem

Tarlada takımda ömür geçirdik
Her yemek arkasından çayı demlerdik
Hatırlar mısın beraber bahçe bellerdik
Kazmayı vurur vurmaz gelirim annem

Geben yayla arasında mekik dokudun
Ne kadar gitsen de bitmedi yolun
Seni çok özledi şu Hakan oğlun
Hasretin sinemi çatlattı annem








Kalbinle kalbim bak karşı karşı
Özlemin şu sinemi çatlattı
Ezanlar okunurken sabaha karşı
Kuşların ötüşünde gelirim annem

Sen sabah namazını kılarken
Rabbin huzurunda elin açarken
Bilinmedik diyarlara dua yollarken
Duan biter bitmez gelirim annem

Bilemem ne zaman bitecek çilen
Yalnız kaldın haber var mı kimseden
Yudumlarken sen çayını demlikten
Dem tutar tutmaz gelirim annem

Soğuktan çatlamış güzel ellerin
Buğulanmış özlemden nemli gözlerin
Her hecede bizi arar sözlerin
Cümlen biter bitmez gelirim annem

Beyhude değildir senin hizmetin
Yapı taşı anadır bu milletin
Bitsin artık son bulsun kederin
Güneş doğar doğmaz gelirim annem

Özlemişim senin sıcak sineni
Dünyadan daha büyük olan kalbini
Ağır ağır çıkarken sen merdiveni
Bekle beni koşarak gelirim annem

Kirpiklerin ok keman kaşların
Ağarmış başındaki saçların
Dökülmeden gözündeki yaşların
Mendille silmeye gelirim annem

Sen inek güdersin kilise yerinde
Akşam edersin orda azık belinde
Bir karartı var karamine de
Ortalık kararmadan gelirim annem

Gölge bastı gızıl gölden geliyor
Ağır ağır adımlarla iniyor
Daş köprüden bir karartı geliyor
İneği sağar sağmaz gelirim annem

Çapar dedemin ağılının içine geldim
Çay koy diye sana bir ıslık çaldım
Islığı duyunca telaşa daldın
Telaşlanma beş dakikaya gelirim annem

Demlemişin çayı yoğur yanında
Bal, kalmak koymuşsun birde tereyağa
Doldursun sen çayları merakta kalma
Bir yudum almadan gelirim annem

O kadar ararım ki senli günleri
Aşığım ben sana ezelden beri
Yaparsan saçta çökelek böreği
Sofraya atar atmaz gelirim annem

Hep derdin bana hırsızlık yapma
Haram mala asla elin uzatma
Evine gelirken sapma sağa sola
Doğruca evime gelirim annem

Buluşalım yine Gümüşoluk’ta
Beraber su içelim çanak pınarda
Seninle her zaman her yolculukta
Uçarak yanına gelirim annem

Bilirim anaların hakkı ödenmez
Onlar ana onlara öf bile denmez
Hasretin içimde yanar da sönmez
İlk fırsatta çıkıp gelirim annem

Bulunsa da aramızda dağlar denizler
Hala çocukluğumdan taşırım izler
Bilirim gözlerin hep bizi bekler
Nasip olursa bir gün gelirim annem

Yüreğinin közüne yasla başımı
Yan yana koysunlar mezar taşımı
Yorgan diye örtsünler beyaz saçını
Namazım kılınmadan gelirim annem

Cennet kokusu var senin kokunda
Al da ısıt beni sıcak koynunda
Yoldaş eyle beni yayla yolunda
Köprüye varır varmaz gelirim annem

Sabah erkenden çıkarsın yola
Gebene kadar vermezsin mola
İkindiye dönüşün başlar yaylaya
Yolda sana yoldaş olurum annem

Uzar gider yollar ömür törpüsü
Yollarda geçiyor insanın ömrü
Dünyada geçeriz sırat köprüsü
Sen yürü arkandan gelirim annem

Yürüyen ayağına tozun olayım
Sen yürü ben arkandan geleyim
Sana kavuşmaktır benim dileğim
Kollarını açar açmaz gelirim annem


Her halime her işime katlandın
Bazen mutlu oldun bazen dertlendin
Yola bakar durur güzel gözlerin
Her daim bizi bekler bilirim annem

Sabahtan kalkmışın inek sağmaya
Yoğurmuşsun hamuru katmışsın maya
Tereyağını sürerken sıcak tandıra
Yemeye yoldaş olurum annem

Hadi gel yapalım saçta böreği
İçine koyalım ham çökeleği
Bağdaş kurdum bekliyorum seni
Sensiz bir lokma alamam annem

Pişirmişsin ocakta bulgur pilavı
Dökmüşsün üstüne tereyağını
Salatayı yanında da ayranı
Bir bilsen ne kadar severim annem

Memmet Çavuşun otluğundan sesleniyorum
Çayı koy ana diye sana çağırıyorum
Mutluluktan her yana bağırıyorum
Dereden atlayıp gelirim annem

Tarlada takımda ömür geçirdik
Her yemek arkasından çayı demlerdik
Hatırlar mısın beraber bahçe bellerdik
Kazmayı vurur vurmaz gelirim annem

Geben yayla arasında mekik dokudun
Ne kadar gitsen de bitmedi yolun
Seni çok özledi şu Hakan oğlun
Hasretin sinemi çatlattı annem








Hakan Gök
Kayıt Tarihi : 1.2.2015 15:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hakan Gök