Gelir Diye Mezarımı Kazmışlar

GELİR DİYE MEZARIMI KAZMIŞLAR

Erciyes’in bakışından bellidir,
Bizim eller viran olmuş, bak hele.
Ardıç, kavak, meşeli bizim eller,
Bizim eller viran olmuş, bak hele.

Deli poyraz eser idi kavaktan,
Sırtta su çekerdik Karniyarık’tan.
Bal akardı Sarıdağ’da kavuktan,
Bizim eller viran olmuş, bak hele.

Sürüler beklerdi setende sıra,
Terk-i diyar etmek gönülde yara.
Bulgur döver iken verirdik ara,
Havtları da talan olmuş, bak hele.

Bize hep aynıydı yokuşlar, düzler,
Açardı baharda güller, nergizler.
Sürüler sağardı gelinler, kızlar,
Yalan olmuş bizim eller, bak hele.

Çatal Sarıç, Yenikuyu, Körkuyu,
Akardı pınardan Erciyes suyu.
Güzel ahlaklıydı, temizdi huyu,
Ehli ziyan olmuş kullar, bak hele.

Şeyh Şaban Veli’den gelir neslimiz,
Horasan ilinden Türkmen aslımız.
Şemulen Gazi’yle yürür faslımız,
Töresizlik şiar olmuş, bak hele.

“1973”yetmişüçte tufan, sel haz oldu,
“1975”yetmişbeşte kaderimiz yazıldı.
“1980”sekseninde düzenimiz bozuldu,
Hicret edip yola düştük, ah hele.

Kırk yıl oldu anayurdu terk ettim,
Metrekaresinde koyunlar güttüm.
Viran hâlini gördüm, ah çektim,
Bizim eller yetim kalmış, bak hele.

İlm-i ledün idik, küfre uymazdık,
Hüda’dan korkup cana kıymazdık.
Kul hakkı bilirdik, ziyan yapmazdık,
Bizim eller nefse uymuş, bak hele.

Karöğrek’ten yukarısı Çamlıbel,
Seherleri eser idi kara yel.
Masallarda efsaneydi Sarıgöl,
Kahrından kurumuş şimdi, bak hele.

Derd-i Var’da cümlesine darılmaz,
Gurbet elde hâl hatırı sorulmaz.
Cennet de olsa gurbet elde kalınmaz,
Dostlar mezarımı kazmış, bak hele.

Ozan Derd-i Var