Gelincikler Tarlası

Tünelin uçundaki ışığa koş
Yüreğine bir huzme gibi süzülüp,
Yüreğini hapsettiğinde,
Işıl ışıl, yarınlara bakacaksın.

Şimdi bahar geldi başını uzat dışarı
Uçurtmalar uçuralım seninle,
Gelincikler tarlasında.
Çıplak ayağımızla özgürce koşalım.

Özgür olmaksa maksadımız,
Bu isteğe yüreğimin çaresi denir.
Ruhumu senle aydınlığa kavuşturacağım.
Bedenim dirilecek, ölmüşlüğünden kurtulacak.

Laleler mor pembe beyaz, gelincikler kırmızı
Bana, papatyalardan taç yap.
Gelinciklerden, elbise giydir.
Ey! Gönlümün aydınlık Kralı,
Sıcacık bakan, beni dertlerden neşeye atan...

Hadi gel de mavi gökyüzün altında,
Uçurulalım uçurtmalarımızı uçurtmalarımıza,
Dertlerimizi, kederlerimizi takalım uçup gitsinler.
Senle ben mutlu olmaya yemin etmeliyiz.

Biz mutlu olmayı çoktan hak edenlerdeniz.
Yeşil çimenler üstünde saatlerce el ele oturmalıyız.
Gözlerimiz değmeli gözlerimize, bir şeyler bulmalıyız.
Mutluluğumuzun adresi gözlerimizde gizli duruyor…