Ne...’nin gizli projeleri,
ne de.....’in faşizmi,
solduramaz rengini gelinciklerin.
Kuşatmışken yedi düvel vatanı,
paylaşılmışken karış karış toprağım,
geldikleri gibi giderlerken
ve birer birer dökülürlerken denize,
yol göstereni de yoktu Atam’ın.
Biliyordu O,
en büyük düşmanın kim olduğunu
ve işbirlikçi hainlerle
nasıl savaşılacağını,
anlattı birer birer,
hitap ederek gençliğe.
Ne Silivri’nin soğuk taş duvarları,
ne de.....’in faşizmi,
bükemez boynunu gelinciklerin.
Gelincikler al bayraklarıyla
dolduracak meydanları,
akacak yine sel olup yobazlığın üstüne,
verecekler hesabını,
halkın uyanışından korkanlar.
Açılacak, “Silivri Esir Kampı” nın kapıları,
gelincik tarlalarına…
Kayhan Öndersev
Kayhan ÖndersevKayıt Tarihi : 23.10.2011 07:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şu an ülkemizde, çok açık bir biçimde baskı rejimi uygulanmaktadır. Başta basın olmak üzere yazan her kalem, konuşan her ağız susturulmaktadır. Mustafa Balbay'ların, Tuncay Özkan'ların hangi sebeple tutuklandıkları ve yıllar geçmesine, hüküm verilememesine rağmen hala tutuklu bulundurularak dışarıdaki bizlere de açıkça gözdağı verilmektedir. Ben de duygu ve düşüncelerimi özgür bir şekilde haykıramamaktayım. Ve dizelerimin bazı yerlerini....ile doldurmak durumunda kaldım. İşte ülkemizdeki ileri demokrasi anlayışı...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!