Küçük gelincik hep dert yanarmış,
Kısa boylu olmaktan,
Topraktaki deliklerde uyumaktan…
Zebralara,ceylanlara özenirmiş,
Onlar gibi zıplamak istermiş de,
Kanter içinde kalırmış,yorgunluktan…
Uzun bacaklarına imrenir,
Bakarmış uzaklardan…
Günün birinde yaklaşmış yanlarına demiş ki:
“Ben de sizin gibi,
Tepeden bakmak engin çayırlara,
Otlara gömülmeden kaçmak istiyorum,
Bir o yana,bir bu yana…”
Gülüp geçmişler ilk önce ceylanlar,
Neredeyse çatlayacaklarmış kasıntıdan…
Sonra kabul etmişler,
Başka çâre yokmuş,
Kısa bir süre gelinciğe katlanmaktan…
İçlerinden biri almış onu sırtına,
Koşa zıplaya ilerlerken ovada,
Aslanlar saldırmış bir anda…
Kaçamamışlar ceylanlar,
Kurtulamamışlar yem olmaktan…
Gelincik hemen dalmış,
Bir köstebek yuvasına,
Kurtulmuş aslanlardan…
Başını çıkardığında görmüş ki,
Neredeyse yalnız kemik kalmış,
O şen,şakrak ceylanlardan…
Bizim ufaklık,
Kendi üstün yanını da anlamış,
Utanmış soyunu hor görmekten,
Gurur duymuş,gelincik olmaktan…
10.10
Haluk Şan DikmenKayıt Tarihi : 26.5.2006 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!