İçtiğim gelincik şerbeti tatlı bir hüzün yaşatırken, yürüdüğüm taş kaldırımlar
topuklu siyah ayakkabılarım ve yine sensiz geceler gibi
siyah askılı bluzum bana yoldaşlık ettiler.
Eski yollarda ayak seslerini duydum.Tarihin izi en derin kuyuların
çıkrıkları ile sallanıyor önümde.Kapısı bacası çiçekli evlerin içindeki tatlı teyzeler şarap kokularından aşk sarhoşu olmuş birer gençtiler.
Her birindeki üzüm gibi gözler, bellerine kadar örülmüş bembeyaz saçlar
masaldan fırlatılmış birer oktu.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Ayağı yere basan çok nefiş benzetmelerle donatmışsınız kutlarım
Gelincik şerbetinde anıların hüznü. Tebrikler. Sevgilerimi yolluyorum.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta