İçtiğim gelincik şerbeti tatlı bir hüzün yaşatırken, yürüdüğüm taş kaldırımlar
topuklu siyah ayakkabılarım ve yine sensiz geceler gibi
siyah askılı bluzum bana yoldaşlık ettiler.
Eski yollarda ayak seslerini duydum.Tarihin izi en derin kuyuların
çıkrıkları ile sallanıyor önümde.Kapısı bacası çiçekli evlerin içindeki tatlı teyzeler şarap kokularından aşk sarhoşu olmuş birer gençtiler.
Her birindeki üzüm gibi gözler, bellerine kadar örülmüş bembeyaz saçlar
masaldan fırlatılmış birer oktu.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,