Gelin Taşı Şiiri - Ali Osman Şahin

Ali Osman Şahin
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gelin Taşı

Vaktaki anlatırlar, nenemin köyünden
Bir tazeyi alırlar, bakmadan yaşına
Ağlaması faydasız, gözyaşı boşuna
Bir alay geçiverir, kırkgeçit suyundan

Gelin olmuş giderken, ağıtlar yakılır
Duvağı ak güvercin, konulmuş başına
Son defa anasına, köyünün taşına
Bakarken gözlerinden, inciler dökülür

Huzursuz, sıkıntılı, gözü yaşlı gelin
Yüreği hala çocuk, basmış on beşine
Yalçın dağlar aşacak, varacak eşine
Duasını okurken, beyaz başlı gelin

Alay yükseğe çıkar, zorlar tüm gücünü
Keser sanki kayalar, alayın başını
Bir ejder çıkıverir, kusar ateşini
Alayda insan kalmaz, verir can borcunu

Devesi ve eşeği, çok zordadır gelin
Allah’a dua eder, “Mevla’m beni kuş et”
“Çok sıkıldım bunaldım, Mevla’m beni taş et”
Kabul olur dileği, çok zordadır gelin

Ömerli’nin gelini, öylece taş olur
Hareket etmez artık, hiçbir yere varmaz
Çoktur böyle efsane, hiç akıl sır ermez
Geçerken görenlerin, içi bir hoş olur

Ali Osman Şahin
Kayıt Tarihi : 2.7.2007 17:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir, yıllar önce babaannemin bana anlattığı Gelin taşı efsanesi için yazıldı. Efsanenin geçtiği Adana ilinin Pozantı ilçesi yönüne, Niğde yönünden giderken Çiftehan kasabasından birkaç km sonra sağ tarafta yamaçlarda, bariz bir şekilde Gelin taşı kayalıkları görülmektedir. Kayalıkların biçimi şaşılacak şekilde, önde bir gelin arkada ise bir eşek ve bir deve şeklindedir. Eşeğin ve devenin ayak boşluklarının bile görüldüğünü söylemeliyim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Osman Şahin