Dünyanın kalabalıklaşan nüfusu arasında,
Bir savaş başlatıldı, demirin yere çakıldığı yerden.
Demirini yere batıramayanlar, sinek gibi eziliyordu,
Acımasız çağdaş dünyanın en ücra köşelerinde…
Bosna Hersek’te bir vahşeti yaşıyoruz,
Avrupa’nın tam da göbeğinde.
Müslüman’ı da, diğerleri de yardım etmez oldu,
Azgın savaşın, ilk dört ayında.
Kur’an’dan uzak Müslüman toplumlar,
Her seferinde Avrupa’nın gözüne baktılar,
İktidar ve servet endişesi için,
Geleceklerini çok ucuza sattılar.
Demokrasinin buyruğunu düğümleyen Avrupa,
Bütün dünya kanunlarını, topladı avucunda.
Müslüman’ı küçük düşürmek için dünyada;
Radikalizm, fundamentalizm damgası vurdu.
Müslümanlar da kabul ettiler bu yıkımı,
Kardeşini düşman görerek aynada.
Birbirlerini suçladılar, sağır sultanın
Su geçirmez dört duvarı arasında…
Cezayir’de demokrasiyi kabul etmediler,
Yine Avrupa’nın dizinin dibine çöktüler.
Sınırlı yaşamda, kendi toprağını ve halkını,
Karanlık bulutlara, bir çırpı da uçurdular…
Dünyanın dört bir yanında acımasızca,
Hep neden, Müslüman kanı akar durmadan?
Susuz dudaklar, nehirlerde, derelerde su arar,
Analar, çocuklar ve yaşlılar hep neden ağlar?
Müslüman’ı birbirine kırdırmak da nedir?
Biz, birbirimizin kardeşi değil miyiz nedir?
Yaşamak ve mutluluklarla göklere uçmak,
Bizim bu dünyada hakkımız değil midir?
Gelin kardeşlerim; birbirimizi, sevelim,
Düşmanlarımızın oyununa gelmeyelim.
Vatanımızı, milletimizi çok sevelim;
Yarınlar için mutlu yaşamlar sürelim…
Ağustos / 1992
İstanbul
Kayıt Tarihi : 5.12.2009 23:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)