Yürek Yangını Diyarbekir'de

Veysel Sari
113

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Yürek Yangını Diyarbekir'de


Gelin dostlar, gelin can yoldaşlar, bu halime bir bakın,
Yüreğiniz yandı mı böyle, kor gibi yıkıldı mı içiniz, yakın?
Hani ilk sevda kıvılcımı, ruhunuza hafifçe dokunur ya,
Sonra büyür, alevlenir, can yakar, mahveder, yana yana.

Ben yandım dostlar, öyle bir yandım ki, sıcaktı Cizre çölü,
Dicle'nin suları dindirmez, dinmez bu yakan ölüm seli.
Terk edilmiş bir yürek benimki, yarı yolda bırakılmış bir yolcum,
Aşkın hain pususuyla vurulmuş, kan revan içinde kahroldum.

O sevgili ki, canımın içi, ruhumun en mahrem köşesi,
Yeminler etmişti, ömürlük bir sevda sesi.
Oysa bir kara sabah, bir gölge gibi kayboldu sessizce,
Beni bu kadim Diyarbekir'de, bıraktı paramparça, çaresizce.

Hani o ilk bakışlar, Suriçi'nde kesişen tatlı sözler,
Sülüklü Han'da içilen acı kahveydi, solan umut dolu o gözler.
Hevsel'in yeşiliydi, şimdi solgun birer hatıra var,
Kırklar Dağı'ndan esen rüzgar gibi, ruhumda kasırga kopar.

O eller ki, kışın ortasında içimi ısıtırdı bir zamanlar,
Şimdi başkasının elinde, buz gibi demir gibi, dokunmaya amanlar.
Sitemim var dostlar, gökyüzü kadar sonsuz, ova kadar derin,
Neden yarım bıraktı beni, yıldızlar şahitken feryadıma gelin, dinleyin.

Neden bu zulüm, bu amansız kin, hiç mi sevmemişti o gözler,
Hiç mi değersizdim o taş yürekte, neydi o kahpe sözler?
Yoksa aşkım mı ağırdı, bu şehrin bin yıllık yükü müydü o,
Taşıyamadı mı sonunda, gitti mi bilinmez bir yere doğru?

Ağıtım bu işte, yüreğimin en kuytu köşesinden kopan feryat,
On Gözlü Köprü'nün taşlarından yankılanan bir çığlık, eyvah heyhat!
Her bir kelime bir ah, her mısra gözyaşımdan bir damla kan,
Dicle'nin hüzünlü akışına karışan, kanayan bir yara her an, kapanmayan.

Dinleyin ey sevenler, sevilmeyenler, umutları kırılanlar,
Bu memleketin garip, hicran yürekli yalnızları, gözleri yaşlar ağlar.
Bu benim hikayem, bu benim en kara yazgım, yanan bir canın iniltisi,
Terk edilmiş bir aşığın feryadı bu, Diyarbakır akşamının kahredici sisi.

Kül oldu yüreğim, yangını sarmadı sular bile,
Her köşede bir anı, her yanda kahredici bir hüzün dile.
Gölge gibi çöktü üstüme, sensiz bu şehrin loşluğu ağır,
Bitsin artık bu hasret, bitsin bu derin yokluğu, canımı dağlar.

Ne bir teselli var, ne bir avuntu, ne de bir söz,
Yanar durur içim, gözlerimde dinmez bu bitmeyen kör köz.
Ah Diyarbakır, sen de mi şahit oldun bu vedaya sessizce,
Kayboldum sensizliğin karanlığında, bitsin bu azap, dön artık sessizce.

Diyar'ın taşları şahittir, kanlı feryadıma,
Her bir köşesi tanık, bu amansız vedaya.
Yüreğimde bir sızı, dinmez, ölene dek bitmez asla,
Sensiz geçen her an, bir ömür sanki kara yasta.

Gölgesiz kaldı yollar, ışıklarım söndü bile,
Sensiz bu şehir, bir zindan oldu bana, gel de gör hele.
Canım yanar durur, dinmez bu derin sancı,
Vurur durur beni, sensizliğin o ölümcül hançeri.

Veysel Sari
Kayıt Tarihi : 19.4.2025 04:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!