Son darbelerini vurmak için dine, budun'a.
Bütün yeni dünyagöz dikmişti Türk’ün yurduna.
Batılı sırtlanların hesaplamadığı vardı,
Zincir vurulur muydu hiç, bu dağların kurduna…
Yüzyıllardır girmişlerdi sömürge havasına.
Hırs ile kaptırıp gelmişlerdi Tur Ovası’na.
Gördüler, Doğu nasıl sarılırmış davasına,
Heyhat! Çomak sokulur mu hiç Türk’ün yuvasına…
Ey şeytanlara papucunu ters giydiren Batı.
Nursuz, taş kesilmiş o yüreğin katı mı katı.
Senin puşt hilelerinin vardı evveliyatı,
Bu sefer işe yaramadı Tur Ovası atı…
Bütün şerle başa güreşiyordu Gelibolu.
Ortalık, bizlerden şehit, onlardan ölü dolu.
Gidiyordu; kafa, gövde, bacak, kiminin kolu,
Nur kazanacak elbet, var mı bunun başka yolu? ..
Hiç kimseye çanak tutmamıştı ki Çanakkale.
Kızıl Elma’yı terk eyledik te geldik ne hale.
Elimizde kalan bu vatan toprağı tek kale,
Bu vatan; kim eliyle kime edildi ihale…
Üç kıtadan çekildik "gaflet ve dalalet" ile.
Turan yolunda, Tur Ovası’nda kıstırdı hile.
Bir dar boğazda dayanıyoruz, nedir bu çile,
Boğup gömeceğiz Batı’yı, tarih gelsin dile…
8 Mart 2011 Salı 13:58
9-K /Gazi Lisesi/ Bağcılar/İst.
Budun; Ulus, millet.
Tur Ovası; Truva.
Tur Ovası Atı; Truva atı.
Kayıt Tarihi : 29.3.2013 21:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!