Gelgit-lerim... Şiiri - Y K

Tam bundan 5 yıl önce, bu zamanlar içime düşüveren o ateş, ateş ki yakıp kavuracağı baştan belli… umarsız dünyaya yeni bir heyacan, yeni bir gökyüzü gözlerimin bakakaldığı diyarların örttüğü…
Yalnızca tek bir söz vardı ve en içtendi o… sorgularken, tanırken birbirimizi zaman akıp gitmişti ve biz de karışmıştık birbirimize, duygulara, düşüncelere…
Söz vermiştik kendimize,
Yenilmek yada kaybetmek değil bizi üzen duygusuzluğun vuku bulması…
içimi dökemem sana, anlatamam içimdekini –gösteremem en olması gereken yer ve zamanda gerçek değerini...
belki de bu yüzdendir hırçınlığım sana, paylaşamam ki tek bir lafla yada tavırla, söyle yalnızca yada ikna et beni olduğunca…

bak şimdi
yarına bak
ve gör
kaybettiğinin acısı
kazandığının karı
ve aslında korktuğun günün yansıması
ile yaşama…
yaşam,
dipsiz bir kuyu
içine attıklarının yada atılanlarla
sürdürdüğün…
elbet çıkacaksın dışına
ve göreceksin …

Sus eyle içine,
Dağıtma kinini
Yada öfkeni
Düşüncelerini böyle.
Sus de bir,
Dağılma öyle.
Hayat basit bir saat
Kurulmuş ve ilerlemekte
Devam et yoluna
Nasıl yada ne şekilde
Ne farkeder söyle!
Aldanma yarına
Sus de yalnızca
İçindeki kadına…
Erkeğe dönüşsün söyle!

Aşkı fark eyle,
Aşkı hor eyle
Ya da hor görme.
Aşk ki dağıtan seni,
Bölen
Bin parçaya böldüren.
Sus de ona da
Gitme uzaklara
Gündüzlere sığınma…

Güzel söz eyle,
Güzel bakışlar..
Bitmeyecekmiş gibi
Aldanışlar.
Kaptırma kendini düne,
Her söze ve her güne.
Sus de içine
Ve gül kendince…

İçine akıt gözyaşını
Sözünü de içine,
Dağıtma herbir zerreni
Savurma bedenini.
Düşün yalnızca ola gelenleri…

karmakarışık
dün bugün yada yarın…

Uzanırken yarına,
İçim suçlarken seni
Sadece ufak bir parçam belki de hani.
Düşüm suçlayamıyor ki seni,
Dilim ve elim suçlasa da seni,
Kalbim biliyor yerini(değerini) …

Bulamıyor,
Bilemiyor,
Ve göremiyor
Bir çare…
Düşlerim uçuverdi gerçekler ağır geldi,
Ve yaşam sadece dünü gördü.
Yarın bir sır,
Gelecek bir düş,
Düş… düşü… ve düşün…
Düşün yalnızca hissetme
Yaşa sadece.

Donuk değil kalbim
Kalamazki sana ayrı hiçbir yerim…
Gözüm değdiğinde gözlerine
Yalanlayamazki içini…

Gör yalnızca,
Her baktığında
Hisset aslında içindekileri
Ve bil…

Ne dilim ne de sözlerim,
Yalnızca kalbim
Bilen gerçeği
Düşüncelerim bile değil…

Bitmek bilmiyor, sözcüklerim tükeniyor,
Tükenen düşünceler yerine yenileri ekleniyor.
Sabır et,
Sükut et,
Ve şükret!
Derdi içim,
Ama dışım isyan et…
Demekte (ve diyor) ,isyan yalnızca hissizliği doğurmakta oysa,
Bensizliğe kavuşturmakta.
Yeter vurgulamaların,
Yeter, tanımayan seni bu şehir, neden?
Kabullendiremem ki seni bu zamandan sonra, neden?
Neden bu karmaşalarım neden? Bu gelgitlerim?

İçim dışıma karışmış yol almakta
Elbet bir gün dilleneceğim yarına,
Ve o gün kavuşacağım ebedi hissiyatıma.
Ezeli uykudan uyanmış açacağım gözlerimi
Ve hoşça gitmiş olan seni buyur edeceğim aklıma…
Soracağım yalnızca “nasıldı yolculuğun, rahat ettinmi, geldiğin diyarlardan neler getirdin bana, neleri götürdün unuttuğum ve neleri geri getirdin ardınsıra…”
Sen de “yalnızca benim, dün olduğum gibi karşındayım, o an gibi seni bıraktığım andan farksızım.” “yalnızca getirdiklerim farklı, sana özel, ister kabul et ister reddet… farketmez. Farkeden yalnızca yaşamının yönü olur kanımca…”
Yön bulmak istiyorsan içine dön, için her yönü göstermekte, aradığın yeri iyi bil ve gör bulduğun anda kaybetmemecesine sahip ol!
“saol” götürdüklerin için kızgındım sana, oysa şimdi getirdiklerine şükrediyorum. Bilmiştim ben de kızgın olsam da bilmiştim elbet en iyisini bulacağını bilmiştim yalnızca… belki bir umut ama umudum gerçeğe dönüştü oysa… -senaryoma güç verki doğabilelim yarına-

Gel sevgili,
Doğan güneş ışıltısını yaymakta
Ve yeni bir mevsim başlamakta,
Camdan içeri al, en güzelini içine çek havanın,
Ve şükret içinde bulunduğun bu zamana.
Şükret ki yarın sana en güzelini göstersin…
Tekrar ve tekrar…

Yanımda sen olmayınca,
Ne fark eder güneşmiş, aymış, doğmuş, batmış.
Sorgularım cevaplarını vermedikçe
Ne eyler benliğim.
Bir duygu yalnızca bu hissizliği dağıtan.
Bak geçiyor bugünde böyle bitiyor ve ben
Yarına ölü gireceğim umuda…
İyi geceler,
Düşüm,
Günüm,
Ve içim…