Biz insanlar varolduğumuzdan beri,
Yani Ademle Havvadan beri,
Hep yenildik hırsımıza, nefsimize,
Hırsın nefsin her türlüsüne.
Hep bu dünyadayız sandık,
Son durağı hiç hesaba katmadık.
Biçare, akılsız başlar orası burası
Ne fark eder her daim sızlar.
Yığdık mal, mülk, altın, gümüş, para
Tamah ettik hem de nasıl dünya malına.
Nice Karunlar öldü gördük,
Hayır, biz malımızla gidecektik öyle inandık.
Tek çorap bile olamazdı ayağımızda, anlamadık.
Öylesine nekes ki gönüller,
Bir yudum su için canları gider.
Farkındaydık para sokaktan toplanmazdı,
Ancak komşusu açken tok yatan da bizden olamazdı.
Yürekleri ısıtacak bir gülüşü bile esirgedik
Yok canım, “Gülmek de sevapmış” nerden bilecektik.
Hep kavga ettik, sövdük, dövdük, kırdık birbirimizi,
Hoş görmek istemedi birimiz diğerini.
Sevemez miydik sanki maşuklar gibi.
Dostla muhabbet baldan tatlı,
İster sevinci ister acısı.
Sevindir garibin birini,
Var mı bundan gayrısı.
Ecel her an kapımızda, kapınızda
Bir bakmışsın “Yok” en sevdiğin bir anda
Bir bakmışız biz de yokuz bu dünyada.
Yakasız kefenledir göçümüz ebedi istirahatgâha.
Gözler kararmadan, bakmalı ve görmeli,
Yürekler durmadan, duymalı ve hissetmeli,
Aydınlanmak için asıl ışık budur edinilesi,
Yola çıkarken asıl azık budur toplanası.
Bir şey var ki hiiç unutulmayası,
Bu dünya geçicidir, burda kalınmaz,
Ne kadar mal olsa, murad alınmaz.
12.09.2006
Özlenen Deniz İnançKayıt Tarihi : 1.6.2010 23:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!