Gel sığıntılarıma denizin yamaçlarına.
Kirlenmiş ellerim zaptedilmez hükümdarlığına
Yaslanmış sırtını ,bilmediği bir adama
Gelemem artık der gibi,daldı karınlıkların arasına.
Enkaz yığıntıları arasında,oturdum bir cami avlusuna.
Gel artık der gibi yoldan geçen insanların suratlarına bakarken
Dipsiz bir kuyunun, karanlığında gölgenle baş başa
Gelmem artık der gibi,peşindeki acılarlara
İdam edin artık beni,Zifiri karanlığın eşiğinde.
Mescidlerde namaz kılar, duaların ensesinde
Kirelenmiş bu dünya açlıkların dingisinde
Gelemem artık der gibi, giderken baktı gözlerime
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,