Sensizliğim yayılmadan dalga dalga
Dört mevsim kıble senden yana
Yine her zaman ki gibi masum
Yaprak kıpırdamaz dalında
Yırtamadım karanlığın yüzünü
Bir kaç bardak demli çay içmeliyim
Gecenin kör karanlığında
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok güzel bir çalışmaydı can abim.. Bu dizeleri yazan güzel dost yüreğinizi gönülden kutluyorum.. Sağlıcakla ve hep sevgiyle kalın..Halim AKIN 10 PUAN+ANT
Ne yana baksan dere tepe
Göğsüm yasladığın başı arıyor
Hala inadla bu cehennemde
Uçurumlar içimde... En zoru bu olsa gerek. Yürek sesinize tebrikler şair. Saygı ile.
Rüzğar getirmez oldu kokunu
Uçurumlar içimde
Ne yana baksan dere tepe
Göğsüm yasladığın başı arıyor
Hala inadla bu cehennemde
Harika dizelerdi beğeni ile okudum kutlarım,yüreğinize sağlık.
Ömrümde ilk defa,bana göre
Bu dağlar sensiz O şehir bensiz
Gittikce benziyor teröre
Rüzğar getirmez oldu kokunu
Uçurumlar içimde
Ne yana baksan dere tepe
Göğsüm yasladığın başı arıyor
Hala inadla bu cehennemde
kutlarım şairi tam puan
Uzansan tutacak gibi oluyordum
Ömrümde ilk defa,bana göre
Bu dağlar sensiz O şehir bensiz
Gittikce benziyor teröre
Rüzğar getirmez oldu kokunu
Uçurumlar içimde
Ne yana baksan dere tepe
Göğsüm yasladığın başı arıyor
Hala inadla bu cehennemde
çok güzel bir serbest okudum yüreğinize sağlık hocam saygılar selamlar
Yırtamadım karanlıgın yüzünü
Bir kaç bardak demli çay içmeliyim
Gecenin kör karanlığında
Bir paket siğara
Hiç sönmemeli nefes yangınım
Başlasam bıraktığım yerden
İçsem içsem içsemmi
Acaba unuturmuyum gamı kederi
Sensiz şöyle bir uzandım
Olmadı yatamadım tek başına
Bir yastık daha koydum
Bekledim bekledim durdum
Ya gelirse diye gün doğumuna
Hüzünlendi bakışım yutkundu
Bu kadarmı hasret acılı arzulu
Bu kadarmı mülayim istekli kuzu
Olmadığım kadar yakındım sana
Konuşsam duyacak gibi
İşte gine hüzün kapladı yüregimi .kapanmış yaralara dokundunuz Sevgili Salim kardeşim .Öyle güzel mısralar ki adeta canımı açıtı herseferinde yandıgı gibi birdaha yandı varsın kul olsun .Duygu yüklü bir şiir yürekten kutlarım Sizi .Ailenize Saygılarımı iletin Saygılrımla Allaha emanet olun
Hüzünlendi bakışım yutkundu
Bu kadarmı hasret acılı arzulu
Bu kadarmı mülayim istekli kuzu
Olmadığım kadar yakındım sana
Konuşsam duyacak gibi
Ne kadar icten olmus dizeleriniz Tebrikler Sn.Erben
güzelliklere yorum yapacak söz
bulamıyorum ustam
tek kelime harika
Kutluyorum Sizi
Sensizliğim yayılmadan dalga dalga
Dört mevsim kıble senden yana
Yine her zaman ki gibi masum
Yaprak kıpırdamaz dalında
Yırtamadım karanlıgın yüzünü
Bir kaç bardak demli çay içmeliyim
Gecenin kör karanlığında
işte özlemin hasretin mısraları
ne kadar güzel anlatmışsınız üstadım
yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 61 tane yorum bulunmakta