Geleceğe inen basamakların gövdesinden tutundum Geleceğe inen basamakların gövdesinden tutundum Kollarım kaldırmaz eflatun renkli geceleri İnlediğim nameler yarama merhem taşır senden Sense hoyrat bakışlarınla tenime zıpkın olursun Küllerimi savur yak da çırağınlar malikânesinde Bir düş kadar gerçek, bir gün kadar yalanlarla Söz olup yüreğime taşı ebu kubeys dağını Bedenimi kelimeler işgalindeki ülkene mekân tut Esirin olsam ne çıkar, zindanlar, perçinlemez beni Yol olur, yok olur aydınlığa koşar kanatlarım Birde sözün hışmı yaralar beyaz tenimi zamansız Nadan yüreklerden arta kalan ziyafet sofralarında Bilmen yetmez seni akşam kelimelerde savurduğum Niçe’nin benliğine, budanın sonsuz nirvanasına Ölmezsem ölürüm yürek paralayan çocuğun çığlığında Akrepse geceden koyunuma mihman olur serazat Rüzgâr saçlarımı savurur sana ya leyl nidasıyla Gözlerimi çağın damarlarına uzatırım bir çocuk safiyetiyle Ellerimi kelepçeler sarar, pişmanlık ülkesinin zindanından Bir yıl olur, bakışlarına meftun, bir gün olur sözüne sadık Dualar sanki kanat açar melekut alemine Rüzgârı o an, teşne yüzlere melal savururum Yürek dayanmaz, kanat kırılır sidre de mola alınca Küllerim savursan, yakmaz sözlerin kadar hasret bedenimi Eşikte bekler, ram olurum “bizim yunus mu? ” haberine Sabrı biler sararım aşina yüreklere sessiz gecelerde Seni sende yaşarken, sensizlik ülkesine sürgün olurum Birde haberin gelmez mi, adımı unutup, adres sorduğun postacılardan 24.06.2006 Ramazan YILDIZ Saat:19.29/Darende Geleceğe inen basamakların gövdesinden tutundum Geleceğe inen basamakların gövdesinden tutundum Kollarım kaldırmaz eflatun renkli geceleri İnlediğim nameler yarama merhem taşır senden Sense hoyrat bakışlarınla tenime zıpkın olursun Küllerimi savur yak da çırağınlar malikânesinde Bir düş kadar gerçek, bir gün kadar yalanlarla Söz olup yüreğime taşı ebu kubeys dağını Bedenimi kelimeler işgalindeki ülkene mekân tut Esirin olsam ne çıkar, zindanlar, perçinlemez beni Yol olur, yok olur aydınlığa koşar kanatlarım Birde sözün hışmı yaralar beyaz tenimi zamansız Nadan yüreklerden arta kalan ziyafet sofralarında Bilmen yetmez seni akşam kelimelerde savurduğum Niçe’nin benliğine, budanın sonsuz nirvanasına Ölmezsem ölürüm yürek paralayan çocuğun çığlığında Akrepse geceden koyunuma mihman olur serazat Rüzgâr saçlarımı savurur sana ya leyl nidasıyla Gözlerimi çağın damarlarına uzatırım bir çocuk safiyetiyle Ellerimi kelepçeler sarar, pişmanlık ülkesinin zindanından Bir yıl olur, bakışlarına meftun, bir gün olur sözüne sadık Dualar sanki kanat açar melekut alemine Rüzgârı o an, teşne yüzlere melal savururum Yürek dayanmaz, kanat kırılır sidre de mola alınca Küllerim savursan, yakmaz sözlerin kadar hasret bedenimi Eşikte bekler, ram olurum “bizim yunus mu? ” haberine Sabrı biler sararım aşina yüreklere sessiz gecelerde Seni sende yaşarken, sensizlik ülkesine sürgün olurum Birde haberin gelmez mi, adımı unutup, adres sorduğun postacılardan 24.06.2006 Ramazan YILDIZ Saat:19.29/Darende
Ramazan YıldızKayıt Tarihi : 25.5.2012 17:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ramazan Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/05/25/gelecege-inen-basamaklarin-govdesinden-tutundum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!