“Gel” dedi dostlarım, “gel muhabbete”,
Nice güzellikler sezdim de geldim.
Ruha nüfuz eden bu hoş sohbete, *
Boş gelmedim bunu yazdım da geldim. *
Öyle muhabbet ki canlara şifa,
Oluştu gönlümde büyük bir sefa,
Terk etti kalbimi dolduran cefa,
Yalnızlık bağımı çözdüm de geldim.
Umutla dolduğum cennet köşküyle,
Ruhuma erişen sevda meşkiyle,
İlahi davanın bitmez aşkıyla,
Gönül bahçesinde gezdim de geldim.
Sohbet meclisinde olmaz ki kibir,
Silinir kalpteki leke, pas ve kir,
Doğruya yönelir her yanlış fikir,
Gelirken nefsimi ezdim de geldim.
Riyadan, sahteden, hile, yalandan,
Zulümden, baskıdan, yağma, talandan,
Maddede, mânâda haklar çalandan,
İnsan olmamıştan bezdim de geldim.
Kutsal değerlere saygısız olan,
Yanlışa, bâtıla sevgiyle dolan,
Doğruluktan uzak, her sözü yalan,
Kim varsa üstünü çizdim de geldim.
İçimize nifak tohumu atan,
Toplum arasına kindarlık katan,
Menfaat uğruna dostunu satan,
İblisin yârini üzdüm de geldim.
Lezzet alacaksam mecliste pirden,
Arınmam gerekti manevi kirden,
Kurtuldum her türlü kötüden, şerden,
Nefsin mezarını kazdım da geldim
Tecelli eyledi ilahi bir nur,
Kalbime, beynime yerleşti şuur,
Yürekten yağıyor sel gibi yağmur,
Mânâ denizinde yüzdüm de geldim.
Muhabbetten büyük kârlar edindim,
Canıma can katan yârlar edindim,
Ruhuma dokunan sırlar edindim,
Sözün doğrusunu dizdim de geldim.
Kayıt Tarihi : 25.4.2022 16:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!