Geldik Gitmek İçin - Garib Çoban
İçimizden ya da ardımızdan olsun.
Bizden bir ışık yansır tüm şeylere ve anlarız ki biz hiçizdir ama ışık her şeydir.
Korkmayın kullanın, eskimez aklınız.
İnsan, tüm bilgeliği ve tüm iyilikleri barındıran bir tapınağın cephesidir.
Kaçarak iyileşemezsin, çünkü her iyileşme yüzleşmeyledir.
Kedere kelimeler vermek gerek, içerde tortulaşmış acıyı dışarı çıkarabilmek, buza kesmiş olan duyguları yüreğin sıcaklığıyla ısıtmak için.
Bunun için de birbirimiz için hazır ve nazır olmayı başarabilmeliyiz.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Mevcudiyetten incinme gönül.
Varlığım onun varlığına bir teminattır.
Varlığım, o y/ardan aşağı düşerken yeryüzüne tutunabileceği bir ağaç kökü, bir fidandır.
Mevcudiyet, karşılaşmanın gerçek olduğunu ima eder.
Gönül cümlesi için bu, kişinin karşısındaki kişinin bir o olmaktan çıkıp bir sen haline geldiği anlamına gelir.
Bu, hepimizin birbirimizin tanınmasına birbirimizi dahil eden insanlar olduğumuz anlamına gelir.
Sen ve ben arasındaki ilişki, biz varız ile başlar.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Eğer biri diğerinin yanında gerçekten mevcut olabiliyorsa, o zaman gerçek bir karşılaşma gerçekleşmiş demektir.
Varıp şahın divanına soramaz gönül.
İnsanlar içinde çok mezar gördüm diye.
Beni mecnun etti şems vaktine.
Kendide teheccüt vakti bulamasın Leyla’sına.
Adımızı divane koydular, dünyada ne tat ne lezzet bıraktı.
Aşktan korkmak hayattan korkmaktır ve hayattan korkanlar zaten yarı ölüdür.
Gönlümde; Ben sizin Rabb'iniz değil miyim?..
Evet, yazısı var!..
O yazıyı inkar etme!..
İşte yazın, işte ikrarın!..
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Genellikle insan olarak adlandırdığımız, yiyip içen, ekip biçen, hesap kitap yapan insan, bizim onu bildiğimiz haliyle kendini yansıtmaz, hattâ tamamen yanlış yansıtır.
Karşılıksız sevenler şöyledir!..
Gölgesinde asla oturamayacağını bilerek ağaçlar diken bir insan, en azından hayatın anlamını çözmeye başlamıştır.
Bizler ona değil, onun bir organı olduğu ruha itibar ederiz.
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyâr, ne kendisine yâr, ne kimseye yâr.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Seni en zor zamanlarında bırakan insanlara minnettar ol.
En iyi zamanlarında orada olmayı hak etmediğini gösterdi.
Hassas kalpler için cehennemdir bu dünya, diyordu üstad.
İltifatlar her zaman insanlara kendilerini özel hissettirir.
Gerçek bir iltifat birinin gününü aydınlatabilir.
Bu yüzden bu sevimli bayana onun hakkında hayran olduğunuz şeyleri söylemekten çekinmeyin.
Ne kadar büyük bir imtihan bu; dünya onlara, burada yerlerinin olmadığını söylüyor.
Çünkü; bize benzemezsen bizden değilsin, diyor.
Hiçbir yere ait olamamak, nedir bilir misiniz?..
Hassas bir kalbe sahip olmaktır.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Hep bekler, sevecek diye!.
Seneler sonra elinde kalacak olanlar senindir.
Güzel bir hatıra mesela, sevmek sevilmek, seyretmek gökyüzünü veya rüzgârda savurmak saçlarını.
Ve bambaşka rayihalar sonra.
Küçük küçük iyilikler ya da öğüt veren hüzünler.
İnsanın sonuna kadar götüreceği yükü budur, fazlası değil.
Ve sonunda görür ki kırmamak adına, hatır için kendini zorlayarak karşılık verme çabasındadır!.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Oysaki; herkes duygularında özgürdür ve kimse kimseyi zorla sevemez.
Her halin geçici olmasının hikmeti belkide insanoğlunun her hal durumuna rıza göstermemesi olabilir.
Hüzün halinde mutluluğu isterken, mutluluk halinde ise doyumsuzluk baş gösteriyor.
Hiçbir şey boşa olmadığı gibi araftalık hali de boşa değil.
Kırgınlık olmaz Aşkta!.
Seviyorsan, gerçekten aşkını yüreğinde hissediyorsan Onun mutluluğunu uzaktan seyrederek yaralarını sarmayı da öğrenmek gerekir!.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Başka bir hayat tezahür etmeyecek. Tozpembe tablo çizenler yanılıyor ve mahvolduk diyenler de keza öyle.
Zira herkes kendi penceresinden bakar dünyaya; kim neyi görüyorsa öyle zanneder.
Sevginin zihniyeti ve değerleri çocuklarınızı büyütecek.
Vücudu ve görünüşü güzel bir kadın değil.
Onun karakterinin çocukları büyüttüğünü unutmayın.
Akıllıca seçim yapana aşk olsun.
Sense hüznü saadet ve saadeti de hüznün arefesi olarak görmelisin.
Çünkü yaşamak araftadır.
Anmaktı ismini muradım; niçin ağlamayın niçin gülmeyim Şems vakti.
Koca yüreğimin damar damar atışlarında, o yar!..
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Muhabbete saldık gönül bahrini.
Teheccüt vakti bin yarama merhem çalar salavatlar Muhammed Ali’nin yarasından.
Geldik bu deme, dosttan gelir, Huu’nun sureti.
Hangi deryaları gezmedi şems vakti bu gönül.
Sessizce bir özlemdir Kerbela’da.
Pare pare gelir ehli beytin sözündeki sistem bir gecelik uyuma derler.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Sarılmayı bilirmisin?..
Sahiplenmeyi?..
Sahiplendiğinde sadık kalmayı?..
Sen bilirmisin Aşık olmayı?…
Bölünebilirmisin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilirmisin?..
Gerçekten sevebilirmisin?..
Sevmenin demesi olmaz!..
Unutma!..
Ya çok seversin , ya da hiç sevmezsin!.
Dertlerin en gücünde gönül.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Çözülmesi gereken kördüğümler var.
Gönlümün yıkıntıları arasında can çekişiyor bir yanım.
Herkes bir yudum güneşe ulaşmak için teheccüt vaktinin gecelerine ortak olamaz.
Ey gönül, erenler yolunda gör savaşımı.
Dört kapıdan geç, Enel Haktan gelsin cihana uyansın diye Huu.
Ruhun üç temel öğesi olarak akıl, irade ve temayül, her biri, ruhun farklı yönlerini temsil ederek bir araya geldiğinde insan tamamlanıp tekamül ediyor.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek.
Fakat akıl kendi başına hareket etmeye kalktığında, gülteninde akıl körlüğü başlıyor.
Akıl yürütmek duygu, sezgi ve manevi değerlerden izole edildiğinde, duygusal zeka olmadığında ne kadar sığ ve eksik düşünceli bir insan karakteri karşımıza çıkıyor.
Her hâlukârda, yasemin çiçeğini sulayıp seyrettektikçe beni gerçekten neyin ilgilendirdiğinden emin değilim.
Ama neyin ilgilendirmediğinden kesinlikle eminim, der şair.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
Sanıyorum, aklen ve kalben, huzurun mühim bir kısmı da burada; bazı şeylerle kesinkes ilgilenmemekte.
Şayet eylemleriyle onun görünmesini sağlarsa o kişinin önünde diz çökeriz.
Ruh, kişinin aklı vasıtasıyla nefes alıp verdiğinde dehadır, iradesi vasıtasıyla nefes alıp verdiğinde erdemdir, temayülüyle akıp gittiğinde sevgidir.
Ruhunda sızısı olmayanlarda, akıl kendi başına hareket etmeye kalktığında, akıl körlüğü başlar.
Ömrüm bir hiç gibi geldi geçti, derdin nedir diye sıran olmadı.
Sevgili, bizi kimsenin sevmediği gibi sevendir.
(Y.ed - Biz Bu Dünyaya Niçin Geldik Albümü)
Kayıt Tarihi : 27.8.2023 22:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bil ki, bir mezar taşıdır insandan yarına kalan. Ve unutma, onu da başkası yaptırır, gerisi yalan. M.Akif Ersoy
![Engin Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/08/27/geldik-gitmek-icin-garib-coban.jpg)
Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve
dostluğumuzu en sıcak şekilde
hissedeceğimiz sevgi dolu ve huzurlu
nice günleri birlikte geçirmek tüm
zamanları değerli kılmak demektir.
TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ
Sonsuz saygılarımla
Hayırlı sabahlar hayırlı cumalar dilerim
"Varlığın hiçliği"
Gerisi de sevginin ve onun yarattığı hoşluğun
Baki kaldığını iyi anlatıyor...
"Sevemez kimse seni" şarkısı gibi,
Yarden gayrisi onun gibi sevemez elbet
Bizi...
Tebrikler Engin Bey...
TÜM YORUMLAR (4)