Vebalin yok elbet, hepimizin boynunda dünya yükü,
Çocuklar masumiyetle bakarken, nasıl atarsın ki kancayı?
Kapıdan çıkarken gelen o "Baba nereye?" sorusu,
En ağır zincirden beter, bağlar koyar insanı yuvaya.
Ama bilsen o gece yarısı ateşin kıymetini,
İsli demliğin buğusunda kaybolan eski sesi.
Sen tesbihinle sabır çekerken ben efkârımı içerim,
Dost meclisinde, kırk yıllık hatırla ben kendimden geçerim.
Hacı adamsın, bilirim; sen bana yine yoldaş ol yeter,
Eski dostluklar hatrına, her kadehin dibinde sevgi biter.
Çocuklar uyur, dünya susar, yalnız yıldızlar dinler bizi,
O yıldızlar şahittir ki, bu dostluğun bitmez özlemi.
Yazmaz kalem, söylemez dil, ancak gönlüm arar izi,
Söylediklerim söyleyemediklerimden
dizi dizi
Gel gardaş gel karşılıklı dökelim birbirimize içimizi
Bu hasreti satırlara dökmek bir Kalemsiz Şair'in işi.
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!