Engebesiz yolların,
asfalt kokan gözlerinde
dolu doluya birikmiş sevinçlerimden uzak..
Baharlardan geçmiş
ve çoğu baharında duygularından yoksun..
Özleme olan nefretini ciğerlerine
duman duman dolduran rüzgarlarla dost..
Bir fırtlık yaşam..
ve ateş eskisi kadar yakıcı değil..
dumanlar sadece yalnızlığın imsiz imgeleri..
Çevreme savrulmuş bayat soru işaretlerinin,
sonu hep
yoksa! ile biten biçimsiz kelimelerine takılıp duran aklım..
yoksa yine birşey mi saklıyor ile başlayan
ve benliğimin dingin acılarına dokunan
o eski,
o işkenceci,
o uykusuz,
o gözü hiç kurumayan gececi ağıtlarım..
Ayrılık hala ayık,
durmaya niyetsiz hareket kadar hareketli,
dingin acılar gibi pusu da değil ve en az onlar kadar can yakıcı..
Kaç gitme cümlesi savruldu işveli dudaklarımdan ardına bilmem!
gidişlerine esir düşen şu sevinçlerim
kaçtır deniz aşırı parmaklıklarda mahpus bilmem mesela..
hatta artık mahpus mu onu da bilmem..
kemirilip duruyorum aşkının ayrılığa yüz tutmuş bozkırında
içimi titreten üşümelerle yitip gidiyorum..
sevinçlerim gibi gidiyorum öldüğümü bilmeden..
gerçi ölüyorum yokluğunda
ama bilmeden
yada istemeden,
yinede yaşıyormuş gibi yapıyorum
aşkının sunni teneffüs olasılığını düşünerek..
dudaklarını arzulayarak savruluyorum..
içine girmek istercesine geberiyorum..
seninle olmayı kimsesiz ölmeye
yani seninle ölmeyi yaşamaya tercih ediyorum..
işveli dudaklarımda hiç düşemeyen gitmelerimle,
nerde olduğunu artık bilmediğim o eski sevinçlerimle
beni bıraktığın yerde seni bekliyorum..
öyle doğaüstü..
öyle alabildiğine uzanan..
öyle tarifsiz..
gel ve düşür işvesine aldanan gitmeleri dudaklarımdan,
sualsiz sorgusuz sar üşüyen bedenimi..
hep mutlu yürek atışlarının insanı hayata bağlayan
umutları mı kalkacak bilinmeze bu limandan
bi kerede mutluluğa göz kırpan kalp atışlarım vursun bedenine..
gel hadi yeşile hasret bu bozkırlarda güneşi kıskandıran alevlerimizle yanalım..
gel ne olur geceler bozgun..
şiirlerindeki seviyorumlarla..
benim için gel yada götür benide gittiğin yere..
demode olmuş hayatınla
yahut çağdaşlaşan yaşantınla..
hayatında benden hızlı ilerleyen
ne bilim beni gerilere iten ne kadar olumsuz değişim varsa
yada değişmeyen ne kadar olumlu olgu varsa doldur ceplerine..
kimseyi koyma cüzdanına
geride bırak lüzumsuz gölgeleri,
o sapasağlam güvenlerinle gel
anaç ve merhametli ışığınla..
paylaşımlarınla
heyecan dolu anlatımlarınla
istekli
arzulu
ve benimle olduğun için
yeşeren bahçelerinle
gel..
Böyle boynu bükük
şu bayat soru işaretleriyle muhattap
yoksa! ile başlayan alışkanlıklarımla
o eski,
o işkenceci,
o uykusuz,
o gözü hiç kurumayan gececi ağıtlarımla
kaybettiğim sevinçlerimle
bozgun gecelerimle
içimi titreten üşümelerle
kemirilip duruyorum aşkının ayrılığa yüz tutmuş bozkırında...
Kayıt Tarihi : 7.2.2007 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
seni seviyorum...

TÜM YORUMLAR (1)