- 544 -
Mekke’den hicret etti Medine’ye vardı
Medine’nin dağı taşı nurla parladı
Âşıklar derdinden ah çekip ağladı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Medine’ye kurdu İslam devleti
Melayikler indiler geldiler himmeti
Ne büyük şeref ne büyük devlet
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Hangi kâfir kabul etmez bu şah u sultanı
Nurundan gark oldu yekûn cihanı
Her yerde büyüktür şeref u şanı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Elinde hazreti Kur-an bize rehber
Dilinden akıyor lal u gevher
Onu metheden kul Hüdayi cevher
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Nice âşıklar derdinden öldüler
Ashabı kiram gece gündüz dergâhında durdular
Yahudiler ondan çok soru sordular
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Sordular sevabı verdiler cevabı
Ehl-i aşkın ciğeri döndü kebabı
Ancak o sultan bildi günah ile sevabı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Ashab-ı kiram aşkından yandılar
Pervane gibi etrafında döndüler
Malını canını yolunda verdiler
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
İki cihanın sultanıdır vardır beratı
Elinde hazret-i Kur-an som u salâtı
Kabul etmiyorlar kâfirler oldular katı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Kabul edenler methini söyler her dem
Methini yazmaya aciz oldular kalem
O sultandır cins-ı can-ı Âdem
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Çaresiz dertlere buldular dermanı
O yürüttü aşkın büyük kervanı
Elinde bulunur şefaat fermanı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Adı güzel kendi güzel Mustafa
Ehl-i imana o verdi sefa
Yolunda gidenlere yoktur cebr u cefa
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Ağaçlar taşlar bile onunla konuştu
Kudret şarabını semada içti
İdris nebi ona bir hülle biçti
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Adı Muhammed Ali’dir büyüktür şanı
Âşıkların canı, din u imanı
Ona nazil oldu hazret-i Kur-an’ı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Levlake levlake Hak söyledi kelamı
Setr-ı Müntehare’de kendine verdi selamı
O kurdu mescit ile hem cami
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Hazreti Kur-an eder onun methini
Enbiyalar içinde büyüktür tahtını
Ondan gayri kim bilir mahşer vaktini
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Heybetinden yıkıldılar kâfirlerin tahtı
İki cihanın sultanı ne güzel bahtı
Ancak sen bilirsin kıyamet vakti
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Medine içinde ol nur-i Azam
Yer gök onu metheder durmadan her dem
Âşıklar nurundan oldular sersem
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Kuşlar bile geldi onu ziyarete
İnler, cinler koştular onun himmete
Elinde bulunur büyük devleti
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Ümidi olanlar yolundan dönmez
Yolunda dönmeyenler cehennemde yatmaz
Bu güneş ebedidir bu cihanda asla sönmez
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Bir yanda durur Ebu Bekir, bir yanda Osman
Bir yanında Ömer, bir yanında Ali’yel Haydar
Hak tarafından ona gelir en büyük haber
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Muhammed Mustafa’dır serdar-ı enbiya
Muhammed Mustafa’dır rehber-i evliya
Muhammed Mustafa’dır serdar-ı Sabiye
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Çaresiz dertlere o buldu şifa
Adı Muhammed’dir sultanı bi vefa
Ümmeti olanlara yoktur cebr u cefa
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Yer gök nurundan oldu peyda
Onun ümmetine derler Seyda
Hak Kur-an ona geldi hediya
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
O getirdi her sırr-ı kelamı
Yetişti hazreti insan en güzel tamı
O fetheyledi Bağdat ile Şam’ı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Elinde bulunur o livayı elhem
Ehl-i aşk olanlar aşkından sersem
Kul Hüdayi’nin dilinde methini her dem
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Elindedir büyük yeşil sancağı
Emrindedir taş ile hem dağı
O âşıklara verdi aşkın bardağı
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Geldi cihana her yerde şaduman
Adı Muhammed Mustafa hem büyük kahraman
Yolunda bulunur din ile iman
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Hakk’ın emrini her yerde yaydılar
Tevhit sancağını her yerde diktiler
Namert kâfirlerin belini büktüler
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
O bize gösterdi tevhidin yolu
Yolunda gidenler en doğru kulu
Yolunda bulunmaz asla sağ solu
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Şeytan, cinler bile emrine girdiler
Papaz, ruhbanlar ondan soru sordular
Cümle enbiyalar onu la mekânda gördüler
Gel Muhammed Mustafa’nın dergâhına gel.
Kayıt Tarihi : 28.6.2016 15:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!