O kahrı kelâmın,giryânım oldu,
Her naz-ı lisanın,fermanım oldu,
Gel lêyli periveş,sar te,lêyli beni,
Tükendi sûkut-u lâl, feryadım oldu,
Bu ne haz-ı visâl,üryanım oldu,
Gel lêyli periveş,sar,te lêyli beni,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Tercih edilen bu sözcüklerle şiirsel anlatımının tadında büyük bir duygu pratikliği olduğunu biliyorum. Bazılarını anlamak için sözlüğe bakıyorum. Ancak Ali Rıza Ünal'ın şiirlerini okumak ruhumu yalınlaştırıyor. Beynim o an kaşınıyorsa, rahat değilse sakinleşiyor. Bu bir tercihtir kesinlikle yadırganmamalı. Zaten beğenen okuyor.
Kültürel tarihin güçlü dalgalarıyla divandan, tanzimattan hatta Osmanlı'nan gönül sahilimize ışıtlılar seriyor Sn. Ünal. Az bulunan yüce ruhlu Ünal'ın 'Nev'i Şahsına Münhasır'lığına sevgi ve saygıyla değerlendiriyorum.
şu kelimeleriniz
ben de müptelâsıyımdır bu ESKİ(denilmesi doğru mu bilmem ama...) kelimelerin
hoş bir edâları var; bilmem neden...
ve şiir:
elbette yüreği bunlara salan sevgilinin kahır dolu her lafzı, giryân eder insanı; ağlatır sızlatır... yandırır(aşka...getirir... kim bilir... yeksenak...)
sevgilinin işmarı
yüreğe bazen acı gelir; ölüm gelir...
ölüm kalmaz ama visâli gerçekleşince canın
güzel bildiği, ömrünü feda ettiği ile...
ne nâlân kalır ne giryân
pür-yangını da söner
kederin;
sürgün verir lep
güller açar sonra lebinde
ve can güler
...
fakat şiirde sadece bir sesleniş var
şâir, çağrısını yapmış gene içli içli
sevgiliye... gel... diye...
şiirle
hep
kalınız
hoşça...
FÂtih
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta