Gel Küçük Şiiri - Kamil Can Tombul

Uzan haydi küçük,
Yorgunsun belli takatsizliğin
Uzak yerlerden değil
Uzak tarihlerden gelmişsin
Bulutlar getirmişsin susuzluğuma
Güneşi getirmişsin ayazıma
Ve kendini getirmişsin en önemlisi
Kaybolan benliğime
***
Uzan küçük konuşma uyu uzaklara
Sensiz geçirdiğim her vakit uzaklara uyu küçük
Uyu ki sana yakın olabileyim
Hep düşlerimde sen vardın
Şimdi düşlerim olabileyim

Gülümse küçük, dudaklarında bul beni
Dünya güzeli seyyar dudaklarında
Başka türlü olmaz küçük
Ateşlerim dinmez sen gülmezsen
Gülümse ki ateşlerim erisin dudaklarında.

Ver elini ver bana küçük
Zamanı aşalım seninle uzat haydi!
Gizemli ve bir o kadar da gerçek olsun düşlerin
Düşlerin düşlerim olsun da bir kez olsun
Çık karşıma beyaz karlar altında tek ağaçlı bir dağ yamacında

Karlar aşalım seninle, köprüler, dağlar, yıldızlar
Zamanı aşalım seninle küçük
Sen yeniden meleklerinle doğ ıssız çöllerde
Biz yeniden siyahlara bürünelim de
Sen yak bizi yüreğindeki beyaz karlarla

Sen kapısından gel arınmışlığın anahtarlarıyla
İsmini de getir küçük, göklerden de toplayalım ismini,
Ruhumuza dolduralım ismini cennet kapılarında buluşana değin.
Kapısını da getir cennetin,
En azından hayal edebilelim kokusunu
Çekemesek de içimize, sigaramızın ucunda tüttürelim.
Sonra havaya karışsın cennet, biz nefes alalım.

Ey küçük sen ne büyüksün!
Elinde bir bavul, içine doldurabildiğin kadar sevgi,
Nedensiz sevebilmek ağırdır,
Sen nedensizliği neden yaptın,
Sen ağırlığı kucaklamışsın belli.

Kucağında gölgen var küçük,
Gölgen bir öksüz yanağında,
Gölgen bir yetim dudağında…
Gölgen gardan kalkan tren koltuğunda seyyah,
Gölgen gerçek kadar gerçek…

Savaşlar var küçük yeni nesil savaşlar,
Yere düşen gözyaşları da mekanik,
İnsanlar magazinsel ölüyor.
Bir roket kadar yakın ölüm
Ölüm magazin haberleri kadar iğrenç…

Fikirler orospu zihinlerde bir koltuğa satılık
Yahut şantaj yolunda hayat mağduru bir fahişe!
Mapuslar ağlar oldu küçük böylesi namussuzluğa!
Sen gel ki ölümler vücut bulsun
Sen gel ki küçük mapuslar ar namus görsün.

Ben şimdi yatacağım mezarıma
Sen gel uzak tarihlerden ölümüme
Yorgun olursan sen de uzan yanıma küçük
Bulutlar getir siyahıma
Güneşi getir ateşime
Ve kendini getir küçük anlamsızlığıma!