Gel, güzel yarınlara...(masalsı)

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gel, güzel yarınlara...(masalsı)

(Gizli bir öznenin ilerleyişi anlatımında) Gel, güzel yarınlara …

II.

Bir diyalog, dağlarda kalındığında gerçekleşecek: Hakkari Cilo Buzul mefhumu çıkılmakta …
Nadide çiçek yetişiyormuş orada.

Ş. Ağlayan Lale:
“Boyum yetmiş beş santimetre. Sıkma beni, göbeğimden su çıkar …”

A. Kimene::
‘Tek burada mı yetişirsin sen, Ters lale? ’

Ters Lale:
“Evet, ama susayınca ben yürüyebilirim …”

A:: ‘İşine geldiğini aldığını haykırmıyorsun, anladığım kadarıyla. Bunun için ama, herkesi bir tutup -da belli yerleri köz- suçluyorsun da? ’

(Gel zaman, git zaman..
Bir vakit …)

O ortasında çimlerin, Ekran büyük belirdi. Top oynayan adamlar, Bir takım rakıcılar,Diğerleri
şarapçı. Çanakkale’liler Daha sonra, Hoppacık.. Denize atladılar…
Ve sonra Adile Naşit görünen, Sallana yuvarlana, havada ilerledi o Sallanan iskemle… Giderek Atamıza Dönüştü
… Tevfik Aras bey; Atatürk, son yılbaşısını onla kutladı. Kıyafetlerini ona verdi. Önce miydi, sonrası mıydı bundan; kırk altı kilo kalışı? Önce ile sonra bilinmemekte, fakat herhalde bu durum, Savarona öncesinde …
Yürüyerek ilerleyen o gölge sandalye, masal anlatan uykudan önce.. sekiz yaş kuşağına ya da saat akşam sekizdi; Mustafa Kemal geliyordu zangır zangır, sevgili Adile nine (ona) dönüştü. Dönüşen, Tevfik Aras’a bıraktığı elbiselerini istedi Ters Lale’den; o son, ’37 yılbaşısı yemeği gecesi (kuşandığı) .
(Cennet mi öyle bir yer, işte; yoksa yaşamaktan çok, kesinlikle hissettirmek için bazı şeyleri.. geri döndü,,,)
Lale vermek istemedi. Ceket cebinden Mustafa Kemal’in, Çalıkuşu romanı gözüküyor:

I.

Biter her şey bir anda
Her şey biter birebirden! *
Geldiğinden öncesi
gibi aynı.

Taş keser buzullar,
Cehennem don mevsimi olur,
Derken daha içe sokulur
onun ateşi

Kapılar kapanırken;
Canhıraş, kilitler kırılır
Tahta yansımalardaki.
Anahtar cebindedir.

Ses, soluk yoktur.
Cehennem Cennet olmuştur.
Kim peki
o halde adımı çağıran?

Her şey güzel, bak!
Ve gerçekten çok basit.
“Tak,tak! ” vur kapıya,
Asit yansın kendin içinde.

Eller gider gerçek doğrulara,
Gözler gözleri yadettikçe.
Gel o halde!
Gel, güzel yarınlara …

Bekleyiş gibi basitledi
Yine bebek koçaklama;
Sanki daha bir emeklemeye
Başlar olduğunda kucaklama.

Gel o halde,
E gel haydi güzel yarınlara!
Epopaa a,
..Lir`mekler:

Oy, incecik ilmekler …
Ve daha bile mi iplikçil?
Lir-emekler, epope;
Hektor v.s. Aşil

Travertenlerde yüzelim,
Gel!
Teknik puanlamaksızın
artistik

buz dansında, Jane
Torvill & Christopher Dean.
Kınalı yanardağ;
Umut, içsel mağma.

İç geçirgen köprü,
Plazma; terhisler,
Teşhis ad konmaz,
Sara.

O havuzlara atlayınca,
Haydi balıklar
Görünür, su!
Pamukkale görünür olur.

Yılbaşı ışıklandırmaları,
Sardı çevresini:

-
Açıklamalar:
* birdenbire bitişlerin, birdenbire başlayıp zorlukla süründürülen devamlara ters orantısını anlatma amaçlı seçilmiş kelime
T.Rüştü Aras: Çanakkaleli Eski Dışişleri Bakanı (nereli olduğunu şiire bağlantılandırmak amaçlı söyledim.)
Aras ve Ters Lale anlatıları, yaşanmış hikayeler
Not:
(ilk bölüm, aslında ikinci bölüm; “II” adlandırılan bölümle sonra alakalandırıldı “I” bölüm ile; ama dilek halinde ayrı ayrı da okunabilir, ama aslında ‘aynı olayın birbirlerinin devamı pasajlar’. Bölümler arası belli bağlantı noktaları, mesela, Ağlayan Lale, Pamukkale geçişi vb.)

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 14.12.2005 08:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Akın Akça
    Akın Akça

    canımsın guneyden sevgili arkadaşım. sen de muazzam alakadar bir okursun, diğer bazı arkadaşları da sayayım bu arada..
    harikasın

    çok sağol ...

    Cevap Yaz
  • Ümran Demircan
    Ümran Demircan

    çok ilginç adamsın,çoook...
    gerçekten,inanılmazsın...
    bir de dağıtmasan var ya...
    satır aralarında yakaladıklarımın keyfini çıkarıyorum...

    'Biter her şey bir anda
    Her şey biter birebirden! *
    Geldiğinden öncesi
    gibi aynı. '

    şu dörtlük bile o kadar güzel ki...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Akın Akça