Göğsümde bir kilit açamıyorum
Dilimde bir düğüm çözemiyorum
Ellerimde pranga kıramıyorum
Gel gör beni bul derdime bir çare,
Gel de,rahatlasın ruhum yekpare.
Gel tut karanlık geceme aydınlı
Sükûnetime fısıltı ol da gel.
Gel ne olursun,olsa da bir anlık,
İçimdeki yangına su ol da gel.
Arştaki beyazın yerdeki nûru
Sen yokken gözyaşları bile kuru
Kalk da İsrafil üfleyince sûru
Gel hadi her şeyi en doğru bilmiş
Kalk da gel şimdi, ey mübarek derviş.
Gelip de ağzından üflesen neyin
Yeşerse tohumu bir çekirdeğin
Gelsen az yanıma, eksilir neyin
Gitmesen yanımdan sonsuza değin
Şimdiki beşer hep dünyaya esir
Her kafada nâhoş binlerce fikir
Gel de anlat,şimdi her yer etten kir
Ölüm son derler sen onları puslat
Onlara son,sana ölümdür vuslat.
Aşkı bilmezler senden sonrakiler
Gel de anlat aşkı, biz de bilelim
Yaşamak yerine ölmek diyenler
Gel ŞEMS, biz onlara selam edelim.
Sen değil miydin gel diye çağıran
İster mecûsi ister puta tapan
Gel,yine de gelmektir doğru olan
Gel artık ne bu yollardan çeviriş
Sen anlat,hep doğruya götüren derviş.
Şimdi Kubbetü'l Hadrâ mahşer yeri
Gel diye kaldırılmış göğe eller
Ağlıyorlar şimdi kadını,eri
Gel diye yırtılmış diller gönüller.
Dilin kilitlere altın anahtar
Dilindeki laf dünyayı tartar
Sen oldukça gönül refahı artar
Neden bu Nâçâr, dünyalar deviriş
Sen anlat ey yaşarken ölen derviş.
Kayıt Tarihi : 21.7.2015 16:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2014 liseler arası Mevlana şiir yarışmasın da derece yapmış şiirim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!