Gel-Git Şiiri - Yorumlar

Emel Örsoğlu
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yaz değil, bahar gibi bir gün ortası…

Penceremde kuşlar, piyanoya karışan cıvıltıları…

Hafif bir rüzgar kıvrıla kıvrıla giriyor odama…saçlarım uçuşuyor… Parmaklarımın ucunda satır arası sözleri… Gözlerimi kapatıp boyut değiştiriyorum…İçimdeki çocuğun elinden tutup kaldırıyorum onu, yuvarlacık yaralı dizlerinin üstünde doğrulup çıt parmağımdan tutarak beraber kocaman mavi kapıdan çıkıyoruz… Daracık merdivenler bir spiral kuyu gibi… Kucağıma alıyorum ürktüğünü fark edince. Demir kapıyı açıyoruz, gıcırtı ikimize de tanıdık. Yeni yıkanmış taş merdivenlerde yalanan bir kedi ayaklarıma sürtünüyor… Gözlerimi kısıyorum, güneş… tenimde kristalleşiyor sanki… Bir yerlere yetişmeye çalışan insanları geçiyoruz…Bizi kimse görmüyor…Görünmeziz… Adımlarını benimkilere uydurmaya çalışarak yanımda yürüyor … Çiçekli emprimeden elbiselerimiz aynı… Kısa kısa soluk alıyor… Arada göz göze geliyor, gülümsüyoruz birbirimize… Etek uçlarım yumuşacık omuzlarına değiyor… Taşlı yokuşu iniyoruz… Bir kadın eski binaların sıra sıra dizildiği kaldırımda dileniyor… Elimi daha sıkı kavrıyor…”İyi ki varsın…” Yer yer gölgeli sokakları kayarcasına sanki bir rüyadaymış gibi geçiyoruz… Pamuk şeker satıcısının bozuk para önlüğüne 50krş bırakıp o pembe bulutlardan aşırıyoruz… İçimizde günlerin en güneşlisi… Ahşap evler önünde çizgi oynayan çocuklar, kapı önlerinde yan komşunun kızını çekiştiren dedikoducu komşular… Evler arası, makarayla birbirine bağlanmış çamaşır ipleri, BOSS marka sarı bir eşofman üstü, biri muhtemelen geceki fırtınada mandalından kurtulmuş yünlü bir çorap, çorabın sahibi, yüzündeki üzüntüden belli olan yaşlı bir kadın… Köşeyi dönüyoruz… Sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa… Zamansız bir mekanda akreple yelkovanın birbirini kovalamadığı anlar toplamında, o toplamı birbiriyle buluşturan nesneler, adeta bir boşlukta salınır gibi duruyor… binek tipi nil yeşili reno bir araba, az ötede tarihi çeşmenin altın varaklı musluğundan su içen güvercinler…çıkardıkları gurultular… belleğime iz düşürenler… parmak uçlarımızda, aralarından kavranması imkansız bir ivmeyle kayıyoruz… Ahşap iskemleleriyle yedi cücelerin mekanı sanılabilecek bir çay bahçesinin önündeyiz şimdi “…arkası yarın kuşağında radyo tiyatrosu” gülümsüyoruz birbirimize… bir yerlerden Hanımeli kokusu geliyor…Saçlarımıza siniyor kokusu… Kokuyu izliyoruz… Geniş bir mahallede buluyoruz kendimizi… Tek katlı sıra sıra evler, geniş bir bahçeden gelen kuşburnu reçeli kokusu…kocaman kazanların başında oyalı yazmalarıyla göbekli, geniş yüzlü kadınlar… Yakan top oynayan arkadaşlarım…Bahçe duvarında ay çekirdeği yiyenlere doğru yürüyoruz… Plastik top bize doğru geliyor, ayaklarımın dibinde duruyor… Birbirimize bakıyoruz, elimi bırakıyor “hadi…” ayaklarıma bakıyorum… ayaklarımıza… bileğimin arkasındaki yanık izi… parmağımdaki dikiş izi gülümsüyor bana… kırmızı plastikten, yüzeyi siyah çizgili top… üzerinde tüm mahallelinin imzası, kocaman harflerle “GS” … vuruyorum topa… Bir kadın sesleniyor sapsarı bir balkondan, Hanımellerinin arasından uzun zarif ojeli parmaklarını görüyorum… Okul saati yaklaşmış olmalı... Kendinden büyük çantaları, siyah önlüklü, üç numara tıraşlı çocuklar…Dantelli bembeyaz yakalıklı, bileklerde her nasılsa düşmeden durabilen soket çoraplarıyla at kuyruklu kızlar… Kadının seslendiği ev… Geniş ferah bir koridor… Odalar maviye boyalı, çiçekler… çiçekler…çiçekler… Duvarları 'Elvis' Posterli bir oda… Barbie bebekler… Oraya buraya yapıştırılmış küçük notlar, dörtlükler, kırmızı kadife kaplı kilitli bir günlük… arasında kurutulmuş menekşe… Bej renkli eski bir telefonun zili… hattın öteki ucunda heybeti sesinden anlaşılan bir yorgun adam… Çok uzaklardan seslenen bir sahici “şefkat”… Türkiye Gazetesi takviminin olduğu duvara kayarak yaslanıyoruz aynı anda… Dizlerimiz göğsümüzde… Saçlarını okşuyorum…Üzülme… Saçları hakiki Ege Yeşil sabun…Saçları(-mız) yeşil…”Hadi unutalım! ”

Birbirimize sormadan söylemeden Denize doğru yürüyoruz hızlı adımlarla şimdi…

Tamamını Oku
  • Yusuf Kartoz
    Yusuf Kartoz 11.03.2010 - 20:41

    Med cezir diye okutmuşlardı, kutup dairesine yaklaşdıkça denizde çekilme artar;akşam yine
    yerine döner deniz, çekilme olduğunda nerde
    ise kilometre deniz suyu çekilir,sahilin yeri de
    yişir, çamurumsu kıyıda yengeçler oynaşır,ma
    kaslarını açar kaparlar.körfezse elekdirik türbünü
    için baraj yapmışlar.kısa süreli elekdirik elde eder
    ler.

    Cevap Yaz
  • Murat Demirci
    Murat Demirci 29.09.2007 - 19:39

    kimsenin hiçbirşeyin farkında olmadığı anlarda herşeyin farkında bir gezintiyi yaşaştınız bana... çok güzledi, arada bir yeniden okunması gerekenlerden... teşekkür ederim...

    Cevap Yaz
  • Yücel Yarımbatman
    Yücel Yarımbatman 31.08.2007 - 13:18

    bütün büyümüş yanlarımı üstümden koparıp cebime saklıyorum....hep çocuk kalmak için bu çağın milattan sonrasın da....bir kedi kadar usul ve bir rüzgar kadar hırçın sokulmak için kanatlarına...anneme dargınım o beni hep büyütmek peşinde oysa ben çocukluğumu istıyorum anne... diyemiyorum.. bıkmış illaki manasız sebeplerimden...
    şehre bir yabancı ayak bastı saatler mevsim başıydı ayakkabılarında yorgun bir kadın vardı...ve sokaktan bir yorgunluk aldı... sokak kadına baktı...
    kadın sokakta kaldı..kadın parmağına bir cigara taktı adam çocukluğunu yaktı...kadın çok uzaktı....
    adam yorgun.. ve dudaklarından bir kaç tebessüm aktı...artık her şey uzaktı... kentin ortasında bir sokaktı...kadın sokağa baktı.. sokak kadına aktı..çocuk sokakta kaldı...... cümlelerinizin kısalığı bütünlüğü bozmuyor ,çok yumuşak geçişlerle dikkati dağıtmıyor ve akıcılığınızı koruyorsunuz.. bunu nasıl başarıyorsunuz tam bir tebrik konusu....
    örneklemeleriniz yaşantımızın bir parçası ve çok sıcak yüzeysel bir konuda derin duygular besleyip bunu akuyucuya yansıtmanız takdire şayan.. zevkle okudum.. en derin sevgilerimle....
    sokak şairi...

    Cevap Yaz
  • Ahmet Ayaz
    Ahmet Ayaz 26.08.2007 - 17:07

    Kaleminize sağlıkm
    Ahmet Ayaz

    Cevap Yaz
  • Şükriye Çeliker
    Şükriye Çeliker 20.08.2007 - 14:40

    güzeldi.selam ve saygilar.
    www.sukriyeceliker.azbuz.com

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta