Şimdi sıra bende…
Fuzili’den okuduğum Nedimden dinlediğim o mısraları tekrar yazmalıyım. ’ Yok, senin vasfettiğin dilber bu şehri içre nedim bir peri suret görünmüş hayal olmuş sana’ diyordu üstat. Bir yolculuğun hikayesidir bu. Yunus gibi kendini arayışın, Mevlana gibi aşka dönüşün, şeyh Galip gibi büyük bir sırrın ve Peyami Safa gibi maddenin buhranlarında ruhunu kaybetmiş insanlığa bir çağrının hikayesidir.
...
Rüyalarımın en güzel tebessümü oldun bu gece,
Uykularımı bölen beni İstanbul’a âşık eden bir fısıltısın,
Seni düşünüyorum ne gözlerin var hayalimde ne de güzel yüzün,
Anlatılmaz nur gibisin…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta