Gel Eskisi Olalım Şiiri - İbrahim Halil ...

İbrahim Halil Demir
2035

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Gel Eskisi Olalım

Tanıyamaz oldum kendi kendimi.
Aşkın çaldı benden beni.
Yıktı çok muhkem olan bendimi.
Şimdi soruyorum
Buna hakkın varmıydı?
Evet vardı diyorsan,
Kim ve nasıl verdi bu hakkı sana?
Cevap ver ve de susma!
Sustukça daha çok asabımı bozuyorsun!
Konuş ki sana olan husumetimi,
Eşi benzeri olmayan muhabbetlerle takas edeyim!
Konuş ki hakkında sui zannı hüsnü zanna döndüreyim!
Konuş ki ondan bundan duyduklarım,
Yalanmış diye derin bir nefes alayım!
Konuş ki senle geçirdiğim günlere hayıflanmayayım!
Konuş ki kurumakta olan sevda pınarım tekrar coşkun aksın!
Anladım ki sen konuşmayacaksın!
Tamam şayet konuşmayacaksan,
Gözlerini kırpmadan gözlerime bak!
Belki bir şeyler anlarım!
Gözler yalan söylemez!
Zira gözler herşeyin aynasıdır!
Ne oldu sana?
Sen susmakta ısrar eden biri değildin!
Sen şakıyan bülbül misali şakırdın!
Sen hayat doluydun
Sen mevsimlerden bahar mevsimiydin.
Ve sen çatlamış kurumuş toprakların sabırsızlıkla beklediği
yağmur duasındaki gizemdin!
Eskiden gözlerinden anlıyordum halini ahvalini!
Ama şimdi bana da bir şeyler olmuş.
Duygularım hislerim dumura uğramış.
Sanki kem gözlerin nazarına uğradık!
Ne ben eski ben ne de sen eski sen
Kaybolmuş o güzel gözlerindeki sürür ve heyecan!
Onların kaybolması beni de yaralamış derinden!
Ne yapacağımı bilmiyorum!
Bir his diyor ki bana,
Git sor soruştur ara çok mahir bir muskacı bul!
Bir şeyler yazıp üflesin!
Bir his de diyor ki,
Yok olmaz gühahtır
İşte iki arada bir derede kalıyorum!
Karanlık çıkmazlara giriyorum!
Uykularım beni terk etmiş!
İştahım küsüp darılmış bana!
En güzel sofralardan, kursağım boş kalkıyorum
Nereye baksam kimi görsem
Sen geliyorsun aklıma!
Şikayetlerim serzenişlerim ondan
Kusuruma bakma!
Canı gönülden sevenler böyle olurmuş!
Keşke böyle olmasaydım!
Keşke biraz vurdum duymaz olsaydım!
Ve de keşke bu kadar kaptırmasaydım kendimi bu sevdaya!
Çünkü bazı sevdalar bir acayiptir
İnsanı halden hale sokuyor.
Kimse büyük konuşmasın!
Sevda girdabına düşerse insan,
Ne yaparsan yap kulaç atmazsın!
Boğulmamak için çok mahir olmak lazım!
Ben mahir değilim!
Ben böyle bir girdaba düşmüşüm
Ve ben canhıraşane, boğulmamak için elimden geleni yapıyorum!
Ama tam kurtuldum derken,
Kaskatı kesiliyor bedenim.
Gözlerim fal taşı misali büyüyor!
Son nefesimde bile fellik fellik sevdalımı arıyorum!
Ama yok yok yok
Şimdi ben yaşasam ne olur, yaşamasam ne olur?
Bu hasbihalden sonra bana sende hak verirsin!
Çünkü itiraf ediyorum,
Ben eski ben değilim!
Ben hemen teslim bayrağını çekmezdim!
Ben sıkıntıların üzerine üzerine giderdim!
İşte bak sevdan beni ne hale getirdi?
Şimdi seni kime şikayet edeyim?
Sıkıntılarımı nasıl bertaraf edeyim?
Sen eskisi gibi olmazsan,
Sen eskisi gibi asilce gülmezsen,
Sen eskisi gibi gönül konuğum olmazsan,
Sen eskisi gibi beni teselli etmezsen,
Ve sen eskisi gibi üzülmene değmez demezsen,
Canın sağ olsun ben her an yanındayım diye bana güven vermezsen,
Bu cümleleri balların hası dökülen dillerinden bunları duymazsam,
Ben nasıl eski ben olabilirim ki
Gel tutuşalım el ele!
Tekrar çimelim bulanmamış sevdanın asil sularında!
Temaşa edelim başka sevdalıları!
Belki eski halimize döndürür yüce yaradan bizleri!
Yaradan her şeye kadir değil mi?
Gel yaradanımıza canı gönülden yalvarıp yakaralım!
Gel tatsızlıkları unutalım!
Gel birbirimize Yaradanın huzurunda sevda yemini edelim!
Gel ne pahasına olursa olsun birbirimize küsmeyelim!
Belki o zaman sen eski sen ben de eski ben oluruz!
Tamam anlaştık mı
Oh be şimdiden kuş gibi rahatladım!
Teşekkürler ediyorum beni böyle kuş misali rahatlattığın için...
22/02/2008

İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 22.2.2008 15:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!