Bunca kainatı yaratanı bir
Bil diyen o Mevlananın sesiydi
Yetime el uzat yüzün dönderme
Gül diyen o Mevlananın sesiydi
Günah defterini yazmış olsanda
Haklıya haksıza kızmış olsanda
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kendisini ilk defa ve yeni ziyaret etme fırsatı bulduktan sonra bu dizeler çok güzel geldi....kaleminize , yüreğinize sağlık.....
Sevgi yolun olur dostluk serveti
Hoş görüye ayır bütün gayreti
Yüreğinde tutma kini nefreti
Sil diyen o Mevlananın sesiydi
MEVLANAYA DUYULAN SEVGİYİ KUVVETİ İLE GÖZTEREN MUAZZAM BİR ŞİİR.TEBRİKLERİMLE
Sevgi yolun olur dostluk serveti
Hoş görüye ayır bütün gayreti
Yüreğinde tutma kini nefreti
Sil diyen o Mevlananın sesiydi
O sesin dostluk nefesinde sevgi nefesinde açar güllerin yaşam güzelliği...
Huzurdu şiirdi... Kutlarım ....
Bunca kainatı yaratanı bir
Bil diyen o Mevlananın sesiydi
Yetime el uzat yüzün dönderme
Gül diyen o Mevlananın sesiydi
Günah defterini yazmış olsanda
Haklıya haksıza kızmış olsanda
Binkez tövbe edip bozmuş olsanda
Gel diyen o Mevlananın sesiydi
Kalbini karartma günah kiriyle
Yoldaş ol mutlak bir gönül eriyle
Bir lokma ekmeğin mazlum biriyle
Böl diyen o Mevlananın sesiydi
Sevgi yolun olur dostluk serveti
Hoş görüye ayır bütün gayreti
Yüreğinde tutma kini nefreti
Sil diyen o Mevlananın sesiydi
Bir Coşkunoğlu ol kendi halında
Çiçeği soldurma gülün dalında
Önce vatan namus Allah yolunda
Öl diyen o Mevlananın sesiydi........
Altına imza atılacak türden..........
Gönlüne sağlık ozanım.........teşekkürler
.Yüreğinize sağlık..Çok güzel dizelerdi..Kutlarım
Kalbini karartma günah kiriyle
Yoldaş ol mutlak bir gönül eriyle
Bir lokma ekmeğin mazlum biriyle
Böl diyen o Mevlananın sesiydi
Ne güzel anlatmışsınız Hz. Mevlananın sesini... İhtiyacımız olan bir sesti o. Selamlar.
Hoşgörü timsâli Hz.Mevlânâ'nın güzel öğütlerini içeren harika bir şiir okudum kaleminizden..
Tam puanla tebrikler efendim.
Tebrikler Ozan Erol.
Esinlenerek okudum.
İnşallah o güzel ahlâklardan nasiplenmek her birimize kısmet olur.
Başarılarınız daim olsun.
Saygım ve dualarımla selamlar... Sultan Yürük
Evet gel diyen Mevlana'nın sesiydi, yine de işitmeyen daha doğrusu işitmeyen istemeyenler var.. Kulaklarında perdeler, kalplari mühürlü olanlar var.. Rabbim bizi onlardan eylemesin, güzel şiirinizi kutlarım, güzellikleri hatırlattığı için.. Yüreğiniz dert görmesin
Bil diyen.....Tanrı bilinmekliğini murat etmiş insanı yaratmış,-bilmeyi murat etmediğimizden,cahil kalmışız
Gül diyen.....Tanrı ağlatmak için insanı yaratmamış, -hüzün olup, keder yağmışız, gülmeyi öğrenememişiz.
Gel diyen.....Tanrı bana gelin demiş - Biz cennetini tercih etmişiz, tanrıya varamamışız
Böl diyen.....Tanrı sana verdiğimi böl paylaş demiş-Biz Tevhidi, Birliği, Vahdeti bölerek bir sürü ilahlar edinmişiz, bölüp paylaşacağımız şeyleri depolayarak, simsarlığa kalkışmışız
Sil diyen.....Tanrı, insan yanılabilir o hataları sil demiş-Biz gönül evimizde toplayarak, onları öfkeyle, kinle, nefretle depolamışız, dostların hatalarını silememişiz
Öl diyen.....Nasıl olsa öleceksin, ölmeden önce, benliğini, egonu, nefsini öldür, ben seni dünyaya nasıl tertemiz verdiysem aynı oranda saf ve benim dışımda bir şey katmadan bana can tendeyken öl demiş-Biz Can daki Allahı öldürerek, taaa uzaklara, hayal ve evhamlar yaratarak oralara gömmüşüz.
Gerçek emanet olana hıyanet ederse o insan. Allah ne yapsın. zulmeden insandır, bir başkasına bir şey yapamaz ve bu düşünceleri sabit kaldıkça toplumu da kendi zehriyle zehirler ve kendine de topluma da zulmeder. Al sana yeniden doğurur firavunları, şeddatları, nemrutları, ebu cehilleri.
Allah yar ve yardımcınız olsun.
Allah Razı Olsun. Harika bir şiir.
Mevlana ne yapsın. Mevlana da tıpkı Mevla gibi davet etmiş ve hala etmekte.
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta