Gel de Gör Atam Şiiri - Mehmet Yaş

Mehmet Yaş
1104

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Gel de Gör Atam

Nasıl zehirliyor soktuğu anda,
Yılanın dilini gel de gör Atam,
Meydanlarda, mitinglerde, her yanda,
Ulusal telin’i gel de gör Atam!

Erk, avamla ayrı ucunda safın,
Emekle arası açık insafın..
Emeklinin, çalışanın, esnafın,
Bükülen belini gel de gör Atam!

Boğaz tokluğuna asgari ücret,
Ebedi aleme gizli bir hicret..
İstersen isyan et, istersen ecr’et,
Patronun fel’ini gel de gör Atam!

Kömür bitti Zonguldak da, Soma da,
Hayvancılık öldü, tarım komada..
İthal şeker mevcut her aroma da,
Mali bedelini gel de gör Atam!

Sömürü hırsında bitmez ihtiras,
Fukaralık akıl almaz bir iras..
Eşekten hamala zimmetli miras,
Semerin cil’ini gel de gör Atam!

Oy’lar sandıkta tuş mükerrer ize,
İlkokulda türban düştü krize,
Politika kalmış üç beş kerize,
Kim mi? Eşkalini gel de gör atam!

Sefalete talim ederken asıl,
Ne desem beyhude sözüm velhasıl..
Aslına muhalif sürer bir fasıl?
Halkın vekilini gel de gör Atam!

Bakanlar Bağdat da, Şam da, Erbil de,
İpler İmralı da, gözler Kandil de,
Medya yayın yapar artık her dil de,
Hükmün failini gel de gör atam!

Gülenden tescilli Gülün cevaz’ı,
Duyulmuyor vatandaşın avazı,
Buz kesiyor Çankaya’nın ayazı,
Bozkırın yelini gel de gör Atam!

İkbal’ime kefen biçemiyorum,
Bana ne deyip de geçemiyorum..
Yüce mi, cüce mi seçemiyorum!
Devleti-ali’ni gel de gör Atam!

Gizli bir savaş var milli künyeye,
Namluda ambargo konmuş fünyeye..
Kan mı yeter bu yaralı bünyeye,
Binlerce zeli’ni gel de gör Atam!

Aydın kesim düşmüş bir karambola,
Bölücü hainler girmiş kol-kola,
Mayın döşüyorlar çizdiğin yola,
Cühela-cehl’ini gel de gör Atam!

Kıta sahanlığı kaldı laflarda,
12 Adalar başka saflarda,
12 Mil artık tozlu raflarda.
Gafın iclalini gel de gör Atam!

Kıbrıs da aynı kırk, yıldan beriye,
Kerkük’ten bir ağıt kaldı geriye..
Kırmızı çizgiler döndü griye;
Şark’ın ihmalini gel de gör Atam!

Sevr’in artıkları suçlar Lozanı,
Ne idraki mümkün ne de izanı..
Hele Güneydoğu cadı kazanı,
81 İl’ini gel de gör Atam!

Kocatepe de ki istihkamını,
Rasattepe de ki son makamını,
Hakimi, savcıyı.. kaymakam’nı,
Aydın da Valini gel de gör Atam!

Yasama, Yürütme bağımsız Yargı,
Bilinmez denklemin üç boyut argı..
Bunca yaralara yeter mi sargı?
Yetki ihlalini gel de gör Atam!

Eğer suçlanırsam şahidim ol da,
Süfli beyinlerin içine dol da..
Yine bölük, bölük Aslanlı Yol da,
Şu insan selini gel de gör Atam!

Silivri rejime vuruyor sonda,
Paşaların çoğu Ergenekon da,
29 Ekim, iki bin on da,
Cumhur’un halini gel de gör Atam!

YAŞ der; maruzatım daha çok ama,
Ne söze sığıyor, ne de rakama..
Ak mıdır, kara mı? Adı ak ama,
Riyaset ehlini gel de gör Atam!

29.10.2010
Mehmet YAŞ
Şair / Söz yazarı

ŞİİR DE KULLANILAN SÖZCÜKLERİN ANLAMALARI

ERK: Bir bireyin, bir toplumsal kümenin, bir toplumun başka birey, küme ya da toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, özgürlüklerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi ya da yeteneği.
AVAM: Alt tabaka, havas karşıtı.
ECR: Ecir, Sevap Bir iş veya emek karşılığı verilen şey
İRAS: Rast, tesadüf
FEL: Yorgunluk, bitkinlik ve halsizliği anlatır: Bugün çok felsizim.
CiL: ’Mertek’ lerin üstüne örtmekte; hasır dokumakta; fırınlarda yakmakta; ve kıtlık yıllarında hayvan yemi olarak kullanılan; bataklıklarda yetişen özlü bir bitki. || semerin cillerini gemirmek: açlıktan ölmek üzere olmak, çok züğürt düşmek
ZELİ: Sülük
AFR A: 1. Ayak değmemiş ak toprak.2. Pembeye çalar beyazrenk.
TAFRA: Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma..
ARGI: Ağrı, sızı, acı
MÜKERRER: Tekrarlanmış, yinelenmiş: Mükerrer nüsha.
CEVAZ: İzin, müsaade.
İKBAL: 1. Baht açıklığı. 2. Arzu, istek.
CÜHELA: (cühela:, l ince okunur) esk. Bilgisizler, cahille
CEHL: Boğazının altı, tüylü olan deve.
İCLAL: Büyüklük
SÜFLİ: 1. Aşağı, aşağılık, bayağı, adi: 2. Kılıksız, pis kılıklı, hırpani.
SONDA: 1. Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç. 2. Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç. 3. tıp Vücudun içinde birikip dışarı atılamayan sıvıyı çekmek veya vücuda sıvı vermek için kullanılan araç.
CUMHUR: 1. Halk. 2. Topluluk:
MARUZAT: Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş: Size maruzatım var.
RİYASET: Başkanlık
MAHZAR:1. Yüksek makamlı bir kimsenin yanı, huzuru. 2. Yüksek bir makama sunulmak için yazılan çok imzalı dilekçe. 3. huk. Mahkeme sicil defteri.

Mehmet Yaş
Kayıt Tarihi : 28.10.2010 20:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Genç
    Osman Genç

    Mehmet bey...

    Teşekkür ediyorum bu güzel çalışma için...
    Yanlız başlık üzdü biraz...Bu zamanda bütün bu olan biteni öyle yada böyle bizim görmemiz gerekmezmi......saygıyla

    Cevap Yaz
  • Vehbiye Yersel
    Vehbiye Yersel

    Nasıl zehirliyor soktuğu anda,
    Yılanın dilini gel de gör Atam,
    Meydanlarda, mitinglerde, her yanda,
    Ulusal telin’i gel de gör Atam!

    Erk, avamla ayrı ucunda safın,
    Emekle arası açık insafın..
    Emeklinin, çalışanın, esnafın,
    Bükülen belini gel de gör Atam!

    HARİKA BİR ŞİİR KUTLARIM....+10




    Cevap Yaz
  • Ayşe Karakaya
    Ayşe Karakaya

    Güçlü bir kalem,duyarlı bir yürek ve..şahane bir şiir..Tebrik ediyorum.

    Cevap Yaz
  • Faruk İlerialkan
    Faruk İlerialkan

    Ey Mehmet bey şiirin çok güzel, çok harika bir taşlama vede bunlara bu gerekli gerçekten. Yalnız iki eleştirim olacak izninle birincisi; çok uzun, ikincisi; bu kadar açıklama yapacağınıza öz türkçe sözcükler kullansaydınız diye düşünüyorum. Yalnız ne olursa olsun yine de +ant. ve tam puan.
    Nice 29 Ekimlere, sağlık ve sevgi ile.

    Cevap Yaz
  • Saliha Yavaş
    Saliha Yavaş

    Harikaydınız kardeşim..Kutlarım...+10

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (27)

Mehmet Yaş