Gel bahâr erit, bu yolun karını,
Geçen seneleri anmayalım hiç
Dinle bülbüllerin şarkılarını,
Güllerin kıpkızıl şarabını iç,
Bu dünya bir büyük meyhânedir, gel!
Saçında baygın bir gül kokusu var…
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Sanata, edebiyata, şiire, şaire, eleştirene, çevirmene kem gözle ucube diyenler seçimlerde yok kola.. sahte göz yaşıyla şiir okuyup Fatma, Ayaşe, Ramazan Hak ile Ziyayı, Veli ile Ali’yi kandıran azala..azala.azala.. insan ola!
Dua etme bu boyutlara ne de çok güzelmiş vesselam...
Sevgili dost Fikret inan bana senin güzel yüreğin için özüre ihtiyacın yok.. İnanırım, imanım diyipte insana ama dini inancı olsun-olmasın kem gözle bakışı bilinç altı bir vakadır..Adam/kadın daha bebekken mesela Aliyi sevdiği için, mesela solcuya siyasi görüşü için, mesela kömüniste ideolojisi o olduğu için onları dahi zihinide küfür olarak, günah olarak öğretilmiştir.. Saplanmış beyin onlara – sen de sık sık vurgularsın- karanlığından çıkamıyor.. bağışla gel sen onları..Işığını sal, mum gibi eri ki aydınlık görsünler.. Onlarda zemin dibinde eriyip, tüylensin toz olsun uçsun cennetlerine girsinler.. Orda buluşalım; onlar karanlık yaka..seninkisi mesela Aydınlık yüz olsun! Sen mesela filizlen yer yüzünden yar toprağı ve göklere yüksel onlar sende cennetin yüksekliğinde filizinde çiçek açsın..
Şiire gece saatlerde sevimi iletmiştim.. Beni bu hoş duygularla ilhama saldı… Ve şu dörlüklere vardırdı:
Bu dur can bizimdir yiğit közümüz
Yazanιmιz bilir kültür sözümüz
Yoktur bizde kaçan tekdir yüzümüz
Ataşlι'yι sana yaktιm da geldim
Sapanιmla taş seçer tarla ezerim
Düven sürer ekmek dostla gezerim
Açlιktan ölsemde kökten sezerim
Dere tepe ιrmak aktιm da geldim
Yürürüm ezelden ozan izinde
Erenler tezinde haydar tizinde
Birlikte gezelim pirler izinde
Sevinin cengine baktιm da geldim
Bulunmaz değilsin Nadir çok erim
Bildiğimi dosta al canana derim
Gelecek yarιndιr genç size serim
Dönüşüm tinini takdιm da geldim
Bana yakışana veya yakışmayana ben karar veririm. Üstüme giydiğim hırka yakışsın, yeter.
Bu taraftan potluk falan görünmüyor. O taraftan nasıl görülmekte olduğu da beni ilgilendirmiyor.
Allah beğensin, yeter.
Beğenmeyebilirsiniz.
Onur Hanım takıldınız,
Size veya dininize saldırı yapan birini veya böyle bir yorumu göremiyorum ben.
Bu durumda; özgür inançlarından dolayı ,tanrı inancı olmayan birinin saygı ve sevgi kavramını bilmeyen zavallılar olduğunu iddia etmekle aslında bu kavramı kimlerin bilmediğini göstermiş oluyorsunuz...
Bu ve buna benzer genellemeler hiç bir zaman doğru olamaz ve tanıdığımı sandığım Onur Hanıma hiç yakışmaz.
Benim ne olduğum hiç önemli değil Onur Hanım,
Yaptığınız bu genellemenin ne kadar yanlış olduğunu ve hiçbir açıklamanın düzeltemeyeceği bir hata olduğunu geç de olsa siz de fark ettiniz sanırım.
Yapılması gereken tek bir doğru kaldı ki,o da ;büyük bir '' ÖZÜR'' dür.
Bu sizden kesinlikle hiç beklemeyeceğim bir hataydı malesef...
Saygılar
Fikret Şahin
Şiir güzel şiir şaireye rahmet olsun.Kabrine nurlar yağsın.Kendimize şairiz der isek ya da şiirsever şiir konuşalım şiirden konuşalım.Ne demiş Nesimi;
Dil binayı kibriyadır
Dil binayı kibriyadır
Yıkma gönlün kimsenin
Esrar-ı kenzi Hüdadır
Yıkma gönlün kimsenin
Mümin kalbine eyle
İzzet ile hürmeti
Daha enderi Hüdadır
Yıkma gönlün kimsenin
Kalb-i mümin Beyt-ü Hakk'tır
Hac-ı Ekber andadır
Belki Hakk onda bakidir
Yıkma gönlün kimsenin
Ey Nesimi belki Hakk'ın
Belki vahdetnamedir
Secdegahım Mustafa'dır
Yıkma gönlün kimsenin
Herkese selamlar esenlikler dilerim.
...henüz hiçbir şeyin farkında olmadığımız bir zamanda bir arkadaş sayesinde tanıştığım... saygın insan...Töre dergisi ile ilk tanıştığım yıllar...kızı Emine hanım ile sohbet ettiğimiz o yıllar aslında hiç uzak değil amma velakin zaman neler taşımış şiirlerimize hiç farkında olmadan...
...yine bir defsın da sabah evinin kapısını çalmıştık...öyle heyecanlıydım...arkadaşım TRT adına bir program hazırlıyordu...sorulara verdiği her cevapla yeniden aydınlanmış...bir şeyler yerine oturmuştu biz de...şiirin nasıl bir bünyeye sahip olduğunu anlamak gerektiğine karar verdiğimiz bir zamanın başlangıç noktasıydı...evinden ayrılırken avucumuzda ne şiirler vardı...sevgilerim sonsuz kere sizindir…saygıyla eğiliyorum…mekanınız cennet olsun
Çekil bu gölgeli yolda gezinme be...
Bahar, bakışların yine pek sarhoş.
Yanılıp gönlüme misafir inme:
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş
Mabettir orası, meyhane değil!
Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına pembe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için,
Diz çöken kızları ürkütme sakın,
Kalbime girme, o kâşâne değil!
Ziyalar, kokular, renkler, çiçekler...
Ömrünün her günü bir başka düğün,
Bülbüller koynunda aşkı çiçekler
Güller dökülürler göğsüne bütün! ..
Gerçekten güzelsin, efsane değil!
Git bahar, git bahar, uzaklarda gül!
Denize renginden bırak hediye
Ufuklarda gezin, semaya süzül
Sokulma kalbime peymane diye
Gördüklerin kandil, peymane değil!
Bu dünya bana göre değil.
Halide Nusret ZORLUTUNA
Tüm gönül insanlarına selam ve saygılar.Şairin ruhu şâd ,mekânı cennet olsun.
Mutlluluktan düşer sacıma aklar
Gece kandil gibi görünür bana
Kim anlar ki onu, özünü saklar
Yarın bir çukurda bürünür bana
Melahat Temur
Sevgili Halide Abla!
Doga cöl
Doga kül
Nerede gül
Nerede bülbül?
Kardesin
Gök Gürül Tülü (Tülüoglu Attilas Yalcin)
Kaş yapmaya çalışırken göz çıkarmak işte buna derim..!
İnanın ne dediğinizin ve ereye gittiğinin farkında değilsiniz Onur Hanım. Bundan büyük bir hakaret görmedim ve karşılık vermeyerek kimin daha saygıdan haberi olduğunu vurgulamak istiyorum.
Sakın açıklamaya kalkmayın çünkü sadece kazdığınız kuyuyu derinleştirmekten ileri gitmeyecektir.
Saygılar
Fikret Şahin
şimdi siz de beni çok dugulandırdınız Osman bey kardeşim..Ozanca bir yürek taşıyorsunuz bu çok belli..Bir tek ölümün çaresi yok canım kardeşim...
VARA VARA VARDIM OL KARA TAŞA
Vara vara vardım ol kara taşa
Hasret ettin beni kavim kardaşa
Sebep ne, gözden akan kanlı yaşa
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesin gül benzini soldurdu
Nicelerin, gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
Karac'oğlan der, kondum, göçülmez
Acıdır ecel şerbeti, içilmez
Üç derdim var, birbirinden seçilmez
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm
KARACAOĞLAN
Bu şiir ile ilgili 115 tane yorum bulunmakta