İnmeli merdivenlerden hızlıca,
Koşmalı, yokuştan ve süzülmeli aşağıya.
Bir kayık tutup açılmalı.
Karadeniz’e,
Onun o karanlık derinliğinde,
Kaybolmalı, yok olmalı.
Bir şey olmaz üzerimde gül bitmese,
Toprak altına girmesem,
Kül olsam da saçılsam,
Doğanın şu kalbine.
Ne olur günden güne erisem,
Çürüsem bir alanda.
Kemiklerim toplanıp, her bir it ağzından,
Ağlamamalısınız asla ardımdan.
Değer gösterilmeli yaşarken,
Bilinmeli kıymet, göçmeden.
Anlaşılmalı, ama belki hata.
Beklemek bunu, homosapiensten.
Garipti.
Seviyor oluşum, sonra bunun nefrete dönüşü.
Karşılık bulamamak, ne üzücü.
Layık değil miyim ya da başkaca mı?
Tanrı mıyım? Sizden başka mıyım?
Denemeli, cesur olup da gelmeli.
Bir kez olsun sevmeli, şu garibi.
Fakat acımak istemiyorum kendime,
En garibi,
Artık ölmek istiyorum.
Sevgisizlik, tüketti bedenimi.
Yaşıyorum kısacası, artık bir deli gibi.
Başım kasvetle, ağırlıkla dönüyorken,
Sigaramdan bir fırt daha çekerek,
Umuyorum son şarkılarımı söylediğimi.
Sanat, seni seviyorum.
Tutunmam bu hayata, seninle oldu.
İnan tutunmasaydım da zaten ne var ki?
Nefes tüketmek ve uğraşmak,
Anlamsız şeylerin ardından.
Neyi ne kadar önemsediğim artık,
Görülüyor mu dizelerimden?
Kusurlu denilecek türden,
Yazıyorum.
Önem vermeden.
Ani bir mide bulantısı,
Kronik oldu geçmez sanırım.
Beni öldürüp de dirilten,
Bu acıdan kurtulmalıyım.
Tek çare ölüm.
Ne kadar zor olabilir ki, geçecek.
Her şey gibi tıpkı.
- E o zaman bekle,
Bekleyemem, tekrarından usandım.
Son bulmalı çile.
Ölmek, defalarca kendi içimde,
Çare değil, hepteni lazım.
Hepten bölünmek, acıyla kavrulmak,
İnatla dağılmak, savrulmak parçalarımla,
Varlığımı serpmek, yaşayan ölülere.
Biraz farkındalık vermeye,
Onlara, anlasınlar diye.
Gerekli artık!
Yalvarıyorum!
Tek çare!
Ölüm, gel!
Yakala beni!
Kurtar beni bu azaptan,
Yaşamak istemiyorum.
Keşke yaşamasaydım,
Hiç var olmasaydım.
Katlanmasaydım,
Acılara, buhrana, kedere, kendime.
Bitmeli artık bu çile!
Lütfen, dermanım kalmadı bile,
Ya da ne bir tahammülüm,
Sahteliğe.
Bana bir ölüm lazım.
Yok olmalıyım.
Ölüm, gel artık.
Bana acımalısın.
Bunları yaşadıktan sonra mutlu olamam.
Daha da gülemem, safça.
Yaşananlar var ya,
İzler işte, kanatır yüreğimi.
Daima, her zaman, devamında da.
Ölüm!
Senin belirsizliğini sikeyim.
Gel artık, amını siktiğim.
Usandım diyorum,
Gel de kurtar beni benden.
Kurtar beni bu sahte medeniyetten.
Kişilerden, çevreden.
En çokta içimdeki kadınlardan kurtar beni,
Beni kurtar geçmişimden, azat et.
Beni bir bilinçsizliğe kavuştur,
Burayı duyumsamayayım.
Yokluk bir kurtuluş.
Bilinçsiz olsam da inanın huzura kavuşmuş olacağım,
O an,
Nefret yok.
Sevinç yok.
Hayvani duygular yok.
Ama, yok var.
Yoklukta huzur var.
Yok olmalıyım,
Kurtulmalıyım.
Bu eziyet dünyası sevilecek gibi değil, denedim.
Denedik.
Kurtulmalıyım,
Kurtulmalıyız.
Ölüm, gel!
Ananı sikeyim…
Çepni Serhat ÖZTÜRK
11.04.2022
11:06
BİŞKEK – KIRGIZİSTAN
Kayıt Tarihi : 8.5.2022 14:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Çepni Serhat Öztürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/05/08/gel-artik-395.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!