Gel Şiiri - Nazlı Akın 1

Gel

Gel hadi yasla başını omzuma derdin derdim olsun, ıslanan yanaklarını silmeme izin ver. Gizleme özlem dolu bakışlarını çevirme benden hüzün dolu siluetini, acını ver bana, yüreğindekileri dök eteğime, al senin olsun allı morlu hayallerin. Bana kalsın başa çıkamadığın eyyamlı günlerin ve gecelerin.

Sen öyle güzel düşler kur ki Simurgların efsanesi denli güzel, Mısır piramitleri kadar ihtişamlı, Çin Seddi kadar görkemli olsun, dünyanın yedi harikasını anlatan hayallerin beni de mutlu etsin ve umuda uyandırsın.

Seninle var olduğumun bilincine var ki sevgili kanayan bir yaşamda sana dair yarınlarım hep minicik bir çocuğun sevincinde gelsin. Koca bir uçurtman olsun ipi ellerinden yüreğime uzanan, birlikte uçuralım maviliklere birlikte bakalım gözlerimizi yaşartıncaya kadar sonsuzluğa, şefkatle silelim birbirimizin yanaklarını, suskunluk fırtınamız olmasın sen şen kahkahalarını patlatırken ben inceden inceye bir ezgi mırıldanayım sana sevdamızı anlatan.

Uyandıralım pas tutan yanlarımızı, tam ortasından yakalayıp hayatı kıyısından kenarından alamadan bu kez de biz bencillik edip en güzel yerinden pay alıp birlikte var olalım.

Bir nakkaşın nakşettiği mutluluk sembolü olup duvarlara tablolar olalım, cennetin üst katında yaşayan gök tanrısı ani bile bulunduğu yerden mutluluğumuza özensin, evan ölümsüzlüğünden bize de bir pay bırakarak sevgimizi ebedileştirsin sevgili.

Gel... Gel de kırık kanatlarımı sar kanayan yarama merhem ol, tut elimden yüreğimin sesini dinle, sar beni sinene sar ki seni nasıl sevdiğimi hissedebilesin. Sar... Sar ki; bendeki seni görebilesin, biz ne Ferhat ne Şirin ne Leyla nede Mecnun olacağız. Ne Kerem nede Aslı. Ve biz yine ne Şahrud nede Seyduna gibi yitik öykü olacağız. Biz seninle bir bütün olarak ayrılmayan aynı kökten yetişen bir sarmaşığın iki dalı olacağız, toprağa öyle güçlü bir kök salacağız ki dallarımızı kırmaya ve çiçeğimizi kopartmaya kimselerin gücü yetmeyecek ve biz deniz değil koca bir okyanus olacağız sevgili.

Nazlı Akın