Gel, dudaklarında o en mâsum, gündoğuşu handelerle gel!
Gel, gözlerinde kandil kandil müjdelerle gel...
Gel, o kıvrılmış gül yaprağı dudaklarının üzerine
Çiy gibi düşsün dudaklarım gel.
Çiğne çıplak ayaklarınla, arzularımı isyân ettir, gel...
Bir çeşmeden su içer gibi uzat ve aç avcunu,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.