Geceler uzun ve sensiz,
Evlerin ışıkları yanmadan,
kaldırımlar yükünü boşaltmadan…
Dağlar güneşi uykuya çağırmadan gel!
Yıldızlar yanıma inmiş,
Sohbet koyulaşmışken,
Gözlerim bulutlara mıhlanmış,
Dudaklarım titrerken gel!
Mutluluktan süzülsün göz yaşlarım,
“sensiz her şey yalan “ diye söylenirken;
Yaşamım anlam kazansın yeniden!
Sadece çocuksu yüreğinle gel!
Avuçların taze ekmek;
Tenin, yağmur içmiş toprak koksun,
Gözlerinde ışıltılı bir hüzün,
Yüzünde çekingen bir gülümsemeyle gel!
Ayni anda diyelim;
'Hoş geldin! ' ve 'Hoş bulduk! '...
İçimi ürperten bir dokunuş ve ılık bir sesle
“Seni Seviyorum” diyerek gel..!
Kayıt Tarihi : 11.9.2006 16:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Günün uykusu geldi
Ay, güneşi üfledi
Daha durur muyum ben
Sevdam bana “gel” dedi.
Kederleri soyunup
Ayça kamer giyinip
Yıldızları indirip
Yüreğime ser dedi.
(Gülsüm Tanrıverdi)
Bu nasıl bir şairliktir böyle...
Nasıl bir özgünlüktür...
Biz hep güneşi dağlardan batırmayı biliriz de hiç aklımıza gelmemiştir, dağların güneşi uykuya çağırdığı...
Pes!..
Şiir başlı başına öyle bir davet ki, insanın böyle bir daveti geri çevirmesi ne mümkün... na-mümkün...
Terliksiz yola düşesi gelir, mintansız, biletsiz, falansız, filansız... Soluksuz, cansız, dar atar kendini...
Bu şiiriniz en beğendiklerim arasında yer alıyor...
Şiirinizin dördüncü kıtası beni öldürüyor...
Avuçların taze ekmek kokması...
Tenin, yağmur içmiş toprak kokması...
Bu ne biçim bir masumiyettir şairim... Bu ne güzel bir çağrıdır... Bu ne kutsal bir istektir...
'Gözlerinde ışıltılı bir hüzün,
Yüzünde çekingen bir gülümsemeyle gel!'
Kavuşmaya eklenen hüzün ve çekingenlik ne kadar yakışmıştır bu davete...
Teslim oluyorum... Pes...
Pes artık billah...
Sevgiyle.
Sohbet koyulaşmışken,
Gözlerim bulutlara mıhlanmış,
Dudaklarım titrerken gel!
tebrik ederim çok güzel
TÜM YORUMLAR (7)