Gün olur da beni özlersen eğer,
Kalbinin sesini susturmadan gel.
Umuda saldığım son güvercinin,
Kanadını kırıp,küstürmeden gel...
Yağmur sonrasında açan gün gibi
Baharda dal veren bir sürgün gibi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Daha dün akşam..........''Sen başıma gelen en güzel şeysin''....şiirine yaptığım bir benzer yorumu,aşağıda Osman bey Kardeşim hemen hemen aynen yazmış haklı mıyız,haksız mıyız bilemiyorum.Bu şiire yapacağım yorum böyle olurdu.Şiirin güzelliği insanın aklını başından alıyor....En iyisi çatlamak tansa bari bende....
''Şairler kaldırsın gönülden yası,
Kalemler coş etsin,silinsin pası,
Hocam;işte açık şiir kapısı
Hışımla,fırtına estirmeden gel''...................dedim ve şahane şiire saygılar sundum.
Esen kal....Selamlar...SAYIN HOCAM....
Çok güzel bir şiir. Şiiri beğenerek okudum. Şiir yayınlanalı yedi yılı geçmiş. Çok tuhaf. İlk ben okumuş ve yorumlamışım bu şiiri. Bu tür hem güzel hem de hiç okunmamış şiirleri görünce içim burkuluyor, üzülüyorum.
Bu okunmamanın nedenleri ne olabilir diye kafa yormak istiyorum. Bunda okurun kaliteli şiirin peşinden ısrarla koşma isteğinin olmaması evet bir neden. Ancak bazı şairler de sadece şiirlerini yayınlayıp bir kenara çekiliyorlar. Kendi şiirlerinin dışındaki şiirleri veya birkaç arkadaşı dışında kimsenin şiirlerini okumuyorlar, okusalar da şiirlere yorum bırakmayınca okudukları görülmüyor ya da hiç kimseyi takip listelerine eklemiyorlar. Altı aydır bu sitede şiirlerimi paylaşmaktayım. Kanımca az rağbet gösterilme nedenleri bunlar. Yani tamamen psikolojik faktörler. Farklı bir anlatımla, bir şair diğer şairi takip etmeye başlıyor. Şiirlerini yorumluyor. Ancak diğer şair onu sürekli görmezden geliyorsa bir süre sonra o da diğer şairi takip listesinden çıkarıveriyor. Benim altı ayda gördüğüm bu. En net ifade ile bir şair ne kadar çok şiir okur ve yorumlarsa şiirleri de o kadar çok okunup yorumlanıyor. Yani şair okunmak istediğini belli etmeli. Bu şekilde çekinik davranmaktan vazgeçen, ardından şiirleri çok fazla okunmaya başlayan birçok şair ismi sıralayabilirim. Hani bir söz vardır ya 'biz de adettendir gelene gidilir' diye galiba bu şiirde de geçerli.
Saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta