…geçtim bu UNUTULMUŞ ŞEHİR düşünden

bir İstanbul terkettim ardından
ayrıldı iki yakayı birbirine bağlayan özlemli yollar
Ayasofya kırgın
Beyoğlu sessiz hiç olmadığı kadar
Yeşilçam’da bunalım yılları
sinema perdeleri düşe yasaklı
ve Yerebatan gibi derinde sığındığım satırlar

geçmez bu Kapalı Çarşı sıkıntısı, yüreğime kilitli
nefessizliğe yenilirken boğazın taze esintisi
yıkıldı canım Boğaziçi
Fatih Sultan Mehmet yıkıldı
Kız Kulesi’nin düşünde battı bu masum güneş
Yedi Tepe’nin yedisini de, puslu bir yalnızlık kuşattı

…oysa Eminönü’ndeki kadar özgürdü güvercinler
ayaklarım Tarlabaşı çocukları gibi çıplaktı
bir zamanların Balat’ı, Haliç manzarası
gidişinle başlayan işgalden yadigardı

şimdi ne martılar
ne de bir garip sokak kedisi
Çiçek Pasajı bile yaprak döküyor bu meçhul mevsimde
Ortaköy’de karartma günleri
suçlu bulundu Dolmabahçe
her şey
…ve herkes kayıp, bu eskimiş Konstantina Polis kimsesizliğinde

bir İstanbul terkettim ardından
bu yorgun kent adı yarınsız
artık silindi haritadan

7 Nisan’06