Zaman ile açıldı, ömrümüzün kafesi
Gençliğim kuş misali, ansız uçtu da gitti
Ah zaman arsız zaman, bir sessiz testereymiş
Feleğin tezgâhında, ömrüm biçti de gitti
Bin yaşadı diyorlar, Süleyman Han nic oldu
Bin yıl Âdem iz sürdü, o kervanda hiç oldu
Saati olan var mı, baksın saat kaç oldu
İnsanoğlu dünyadan kanat açtı da gitti.
Davalar kaldı yarım, menziller alınmadı
Kimi ölü bulundu, kimisi bulunmadı
Aşığın avazında, dağlar mı delinmedi
Ferhat’ın gözyaşından, Şirin içti de gitti
Kıratın kişnemesi, dağlara verdi seda
Dosta açtı bağrını, sırrın vermedi yâda
Aşığın sevdasına, maşuk edince veda
Mecnun kaldı çöllerde, Leyla kaçtı da gitti.
Nice Sultan, nice Şah; nice saray, nice han
İki Cihan Güneşi; Ahmed-i Muhtar Sultan
Sözün havada kalır, uzatma Ozan İlhan
İki kapılı hana, gelen geçti de gitti
Kayıt Tarihi : 13.10.2010 15:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (6)