Geçti, bilirim gelincik mevsimi

Geçti, bilirim gelincik mevsimi
Eylül rüzgarları esiyor
Senden sonra kestirmediğim
Şu uzayan dağınık saçlarımda
Seni kaybedeli neredeyse iki ay oldu
Senden sonra
Senin gibi,
O güzel ve nazlı, nazik gelincikler de
Gittiler ardından
Dayanamadılar yaz sıcaklarına
Bilirim, geçti gelincik mevsimi
Omuzlarımda senden kalan hatıralar
Ve yüreğimde, açtığın yaralar...
Hasret, nasıl da yakarmış adamı
Yakalarmış,
Ne yana kaçsan da
Yaralarmış...

Geçti, bilirim gelincik mevsimi
Nedense her bir gelincik gördüğümde
Sen gelirdin aklıma
O nazlı ve ürkek halinle
Sen de bir gelinciktin,
Salınırdın bahar yellerinde
O güzelliğin çok uzaklardan bile
Beni vururdu

Geçti, bilirim gelincik mevsimi
Üşüdüğümü hissettiğim anlarda
Farkediyorum ki yaz da geçiyor
Gözlerim donuk
Terk edilmiş bir virane gibi gönlüm
Sen yoksun
Gelincikler yok
Ben de yokum
Çünkü senle beraber herşeyimi
Yitirmiş, yitirmişim...

Geçti, bilirim gelincik mevsimi
Ağlayacak değilim ya...
Olsun
Karlar yağsın üzerime
Fırtınalar bir kuru yaprak gibi savursun
Donsam bile ne yazar...
Artık gecem gibi
Gündüzüm de karanlık olmuş, olsun...
Hadi tutamadığım bir damla gözyaşım
Süzülsün yanaklarımdan
Zorla dik tutamam ya başımı
Solsun gitsin yüzümün ışığı, gözlerimin feri
Olsun
Yeni bir gelincik mevsimi de
Gelmeyecek değil ya...!
Gelmezse, ya da gelmezsen, dönmezsen
Bil ki ben de olmayacağım o kırlarda
O bayırlarda...
Senden sonrası olmayacak...

Geçti, bilirim gelincik mevsimi
Bilirim, geçti gelincik mevsimi...

(Eylül 2001)